Birçok yazımda artık dış görünüşün insanlar için oldukça önemli olduğundan bahsettim. Bu yazımda ise kadınlar için belki de en önemli dış görünüş özelliklerinden biri olan selülitten bahsedeceğim. Bu konuda birçok farklı mecrada birçok farklı soru aldım. Tek yazıda tamamına cevap vermeye çalışacağım.

Yazımın ilerleyen kısımlarında selülit nedir? sorusunun cevabından, selülit sebeplerine ve mekanizmasına, selülit tedavi yöntemlerinden bu tedavi yöntemlerinin ne kadar etkili olduğuna kadar birçok hususa değineceğim.

Hazırsanız başlıyorum!

Selülit nedir?

Selülit aslında oldukça sevimsiz çağrışımlara sahip bir kelime. Çağrışımları bir kenara bırakıp tıbbi olarak tanımlarsak selülit ergenlik sonrası kadınların %80-90’ında, erkeklerin %10’unda bulunan yağ hücrelerinin-veya diğer madde ve sıvı birikimlerinin- deri altı bölgedeki düzensiz yerleşimi ile ortaya çıkan basınç ile üst deriyi düzensiz bir görünüme kavuşturması olarak tanımlanabilir.

Yukarıdaki resimde de göreceğiniz üzere kadın cinsiyetteki kollajen lifler yağ hücrelerini stablize edecek çapraz konumda olmaması kadınların selülite daha yatkın olmasına sebep olmakta.

Selülitin neden olur?

Selülit oluşumu yağ depolanması ile doğrudan bağlantılı olsa da, bu oluşumu hızlandıran ve kolaylaştıran bazı nedenler var.

  • Hormonal faktörler: Tam olarak kanıtlanmasa da yüksek insülin, östrojen selülite sebep olabilir. Östrojen su tutulumunu arttırarak deri içerisindeki düzensizliği arttırırken, insülin yağ depolanması ve glucosaminoglikan üretimini arttırarak deri dolaşımını ve sıvı dağılımını bozabilir. Dolayısıyla hormonal bozukluklara ve insülin direncine dikkat etmelisiniz.
  • Obezite ve kötü beslenme: Kötü beslenme kilo almaya ve dolayısı ile yağ depolanmasına sebep olur. Depolanan yağ deri altı depolanmanın artışı ile selülite sebep olabilir.
  • Egzersiz ve hareketin azalması: Az hareket ve egzersiz daha az vazodilatasyon ve daha az dolaşım sebebiyle daha düzensiz bir deri altı oluşturur. Ayrıca egzersiz ve hareket azlığı kilo almanıza ve yağ depolanmasına sebep olabilir.
  • Stres: Stres ile beraber artan kortizol ve diğer kortizol benzeri hormonlar daha fazla yağ ve sıvı (ödem) depolanmasına ve kan akışının azalmasına sebep olabilir. Artan inflamasyon da bu durumu kötüleştirebilir.
  • Sigara: Sigara özellikle küçük damarların dolaşımını bozar. Bozulan dolaşım ise daha fazla ödem depolanmasına sebep olabilir.
  • Genetik: Bazı genler ile kontrol edilen selülit özellikle kadın cinsiyette sık görülmekte. Tam olarak genlerin hangi işleyişi bozup selülite sebep olduğu bilinmemektedir.
  • Giyim: Birçok selülit nedeninde okuduğunuz üzere dolaşım oldukça önemli. Dolaşımı bozan önemli nedenlerden biri de giyim tarzı. Kan dolaşımını engelleyen sıkı iç çamaşır, dar ve sert kumaşlı pantolonlar uzun vadede selülit oluşumunu tetikleyebilir yada var olan selüliti kötüleştirebilir.

Sonuç olarak tüm sebepler dolaylı ve doğrudan yağ ve diğer maddelerin depolanmasını arttırarak ve dolaşımı bozarak selülite sebep olur.

Buraya kadar okuduğunuz bölümde diğer mecralarda okuduyabileceğiniz ve duyabileceğiniz şeyler. Ama buradan sonra okuyacağınız şeyler hakkında birçok kişi, kurum sizi manipüle etmeye çalışacak. Çünkü verilecek bilgiler kendi yöntemlerini ve kliniklerini öne çıkartma ve satış amaçlı olacak.

Bu sebeple yazıyı buradan sonra daha iyi okumanız faydanıza olacaktır.

Selülit tedavi yöntemleri

Selülit tedavisi için birçok insanın bu yazıyı okuyacağını biliyorum ve aynı şekilde biliyorum ki birçok tedavi yöntemi içerisinden doğru/işe yarayan yöntemi arıyorsunuz.

Birçok rakip olması, birçok farklı çarpıtılmış fikirleri ortaya sürüyor olabilir. Bende mevcut ve güncel tedavi tarzlarını bilimsel çalışmaları inceleyerek etkilerine göre sıralayacağım.

Mekanik ve makine bazlı selülit tedavileri

Lenfatik drenaj ile selülit tedavisi: Eski bir yöntem olan lenfatik drenaj kısa süreli olarak etkisi kanıtlanmış bir yöntem. Ama uzun süreli ve kalıcı etkileri sorgulanıyor. Bu sebeple selülitin kalıcı çözümü için lenfatik drenaja güvenmemelisiniz.

Bu tedavinin kısa süreli etkisine benzer bir etkiyi masaj ve press tedavisi ismi verilen yöntemlerle de alabilirsiniz. Aynı mantıkla çalışan bu yöntemler el ile yada otomatik makineler ile masaj yapılmasına ve ödemin genişleyen ve rahatlayan damar-doku yapıları ile atılmasına dayanıyor.

Ultrason ile selülit tedavisi: Yüksek frekanslı ses dalgaları kullanarak kanlanmayı ve yağ parçalanmasını hızlandırmayı hedefleyen ultrason tedavisi hakkında olumlu görüşler var.

Bu görüşler yağ yakma hususunda değil, özellikle mevcut hapsolmuş sıvının (ödem) azaltılmasında yoğun. Bu sebeple doğru yaşam tarzı ve tedaviler ile kombine edildiğinde ultrason tedavisi faydalı olabilir.

Aynı zamanda radyofrekans ile ultrasonla selülit tedavisine benzer sonuçlar alınmıştır.

Mezoterapi ile selülit tedavisi: Güvenilirliği hakkında soru işaretleri olan mezoterapinin bazı çalışmalarda etkisiz olduğu gösterilmiş. Selülit tedavisinde ilk olarak tercih etmemekte fayda var.

Lazer ile selülit tedavisi: Çoğu araştırma lazer tedavisinin yağ miktarını azalttığını göstermekte. Ama azalan yağ ile beraber selülitin azalması hala kanıtlanmış değil.

Bu sonuç oldukça doğal zira sadece bazı kişilerde selülit deri altı yağ yoğunluğuna bağlı değil. Yağ yoğunluğuna bağlı olmayan selülit nedenlerinden bazıları kan dolaşımının azalması, değişik maddelerin birikimi ve hormonal nedenler olarak sıralanabilir. Bu sebeple lazer ile selülit tedavisi yaptırmadan önce selülit sebebinizi iyi bir şekilde araştırmalısınız.

Topikal ve supplement bazlı selülit tedavileri

Bu tedaviler içerisinde maddelerin isimlerini özellikle vermeyeceğim. Çünkü verilen isimler özellikle genç yaştaki kadınların suistimaline uğrayıp kişilerin kendilerine zarar vermesine sebep olabiliyor.

Bu başlık altında kullanılan maddeleri 2’ye ayırıyorum.

Bölgesel kan akışını hızlandıranlar: Kan akışını hızlandıran bu tip maddeler özellikle ödeme sıvı birikimine ve damarlanmanın bozulmasına bağlı oluşan selülitlerde etkili olabilir. Tedavi ile beraber ödeme sebep olan etkenler araştırılmalı ve iyileştirilmesine ayrıca odaklanılmalıdır.

Yağ yakımı hedefleyenler: İleri yaş ve yüksek yağ oranına sahip kişilerde denenebilecek bir tedavi olan yağ yakımını hedefleyenler ile beraber mutlaka bölgesel kan akışını hızlandıran mekanik bir yöntem kullanmalı, doğru beslenmeli ve egzersiz yapılmalı.

Burada “yağ yakımı hedefleyenler” kelime grubuna dikkat etmelisiniz. Hiçbir madde kendi başına topikal (deriye uygulanan) yolla yağlarınızı yakmanızı sağlamak. Böyle bir iddiaya sahip bir madde görürseniz mutlaka dikkatli olun.

Retinol (Vitamin A): Yapılan araştırmalarda topikal olarak kullanılan Retinol’ün uzun süreli kullanımda selülit görünümünü azalttığı birkaç araştırma ile kanıtlandı. Araştırmalar bu etkiyi Retinol’ün kollajen sentezini arttırarak yağların stabilize edilmesini sağlamasına bağlıyor.

Kolajen yoğunluğunu arttırmak Retinol’ü lazer ile selülit tedavisi ile kullanmak güzel bir uyum oluşturabilir.

Sonuç olarak selülit multifaktöriyel (birçok sebebe bağlı) bir problem. Bu sebeple multidisipliner (birçok disipline bağlı olarak) tedavi edilmesi gerekiyor. Tedavi öncesinde selülit sebepleri iyi incelenmeli ve tedavi sırasında hasta iyi takip edilmelidir.

Lütfen merkezlerin kendi yöntemlerine bakmadan önce doğru yöntemi doğru hekime muayene olarak bulun. Çünkü selülit tedavisinde tek bir doğru tedavi yok. Duruma göre değişen ve kullanılabilecek tedavi seçenekleri var.

Peki sizin düşünceniz ne? Benimle paylaşmayı unutmayın.