Bu yazıyı okuyan birçok insan düzenli olarak halı saha maçı yapıyor. Yapmasa bile birçoğunun yakından tanıdığı bir yada birkaç arkadaşı halı saha maçlarına düzenli olarak katılıyor.

Sayısı binleri bulan ve giderek artan halı sahaların kanser riskini arttırdığı iddialarını duyduktan sonra halı sahaların ne kadar sağlıklı olduğunu inceledim.

Sonuçlar ve düzenli olarak halı sahayı kullanan insanların ağzından yapılan açıklamalar çarpıcı. Beraber inceleyelim.

İddiaların kaynağı ne?

Amy Griffin ile tanışın. Amy Seattle’da bir kadın futbol takımının koçu. Hikayenin başlangıcı Amy’nin takımında yer alan iki kalecinin 2009’da Non-Hodgin lenfoma tanısı alması ile başlıyor.

Hastaneye öğrencileri kemoterapi görürken onlar ile zaman geçirmeye gittiği bir gün, hemşire ile karşılaşıyor. Hemşire Amy’ye

“Bu sporcuların kaleci olduklarını söyleme! Çünkü bu iki kız, bu hafta gelen 4. kaleci” diyor.

Buna oldukça şaşıran Amy bu konudan şöyle bahsediyor.

-Bunu duyduğumda ilk düşündüğüm şey oluşan kanserlerin halı sahada kullanılan siyah plastikler ile ilgili olabileceğiydi.

27 yıl boyunca futbol takımlarını çalıştırdığını belirten Amy son zamanlarda futbolcuları takip etmeye başladığını ve 38 sporcunun -ki bunların 34’ü kaleci- bu süreçte kanser olduğunu belirtiyor.

Garip bir diğer nokta ise bu kanserlerin tamamının kan ile bağlantılı olması.

Lösemi ve lenfoma halı saha sporcularında görülen kanserlerin büyük bir kısmını oluşturuyor.

Gerçek olabilir mi?

İddiaların kaynağını incelediğimde karşılaştığım birkaç önemli nokta var. Bu noktaları sizinle paylaşmak istiyorum.

Kullanılan siyah plastik parçalar genel olarak kauçuktan üretiliyor. Bazı firmalar ise teker lastiklerinin geri dönüşümü ile elde edilen siyah noktalar kullanmayı tercih ediyor.

Sorun ise burada başlıyor. Teker lastikleri yoğun miktarda ağır metal içeriyor olabilir. Bu metaller ise suni çim ile yoğun olarak temasta olan kişilerin vücutlarına rahatça geçebilir.

Dikkatimi çeken bir diğer nokta ise kanser olan oyuncuların büyük çoğunluğunun kaleci olmasıydı. Kaleciler her antrenmanda onlarca kez atlayış yapıyor ve vücutlarının belirli bölgelerinde sıyrıklar oluşuyor.

Oluşan bu sıyrıklar sahada bulunan siyah plastik ile temas ediyor ve plastik içerisinde bulunan kanserojen maddeler kan yolu ile sporculara geçebiliyor.

Bu noktada ise oluşan kanserlerin birçoğun kan ile bağlantılı olduğunu hatırlatmak isterim.

Sonuç olarak; iddiaların ciddiyetine baktığımda ve şartları incelediğimde suni çim sahalarda kullanılan siyah plastik parçacıkların yoğun temas sonucunda kanser yapma ihtimali olabilir. Eğer böyle bir ihtimal var ise yapılan tıbbi araştırmalara bakmakta da fayda var.

Yapılan tıbbi araştırmalar neler?

İlk yapılan araştırma kullanılan siyah plastik maddelerin analizi ile ilgili. Yapılan analizde siyah plastik maddelerin içinde Benzothiazole, Butylated hydroxyanisole, n-hexadecane, 4-(t-octyl) phenol gibi 4 önemli bileşen tespit ediliyor.

Bu bileşenlerin ortak noktası ise yoğun temas sonucunda hücrelerde mutasyon ve kansere sebep olması.

İkinci araştırma ise ilk araştırmayı doğrular nitelikte. Kullanılan siyah plastik maddelerin “polycyclic aromatic hydrocarbons” içerdiği görülen rapor bize yoğun temas sonucu bu maddelerin kansere sebep olabileceğini göstermekte.

Sonuç

Birçok Amerika eyaletinde durdurulan suni çim saha yapım çalışmaları ve kanser ile boğuşan birçok sporcu.. Yıllardır kullanılan çim sahaların ne kadar güvenilir olduğu hala belirsiz. Bu süreçte araştırmalar sona erene kadar sizinde dikkatli olmanızda yarar var.

Ayrıca, suni çimin zararlı olduğunu gösteren birçok araştırma ile, yapılan bazı araştırmalar bunu yalanlar nitelikte. Benim profesyonel görüşüm ise özellikle çocukları suni çim içeren sahalardan uzak tutmak.

Eğer düzenli olarak suni çim üzerinde antrenman ve müsabaka yapıyor iseniz küçük siyah parçacıkları yutmamaya dikkat etmeli, yaralanan uzuvlarınızın plastik ortam ile temasını engellemelisiniz.

Bu konu ile ilgili yapılan araştırmaları sık sık kontrol edip gelişmeleri bu yazı altından güncelleyeceğim.