Sağlıklı kalmayı ve yaşlanmayı, kanseri, kalp hastalıklarını ve Alzheimer gibi birçok hastalığın önüne geçmek için en önemli moleküldür.

Glutatyon vücudun en önemli ve en güçlü antioksidanlarından biri olup, vücuttaki serbest radikallerle savaşarak oksidatif stresi azaltan maddedir. Oksidatif stres ise aslında hücrelerinizin zarar görmesine sebep olan oksitleyici kabaca “paslandırıcı” maddelerin ortaya çıkmasıdır.

Unutmayın, antioksidanların çoğu yediğiniz gıdalarda bulunurken, glutatyon vücudunuz tarafından üretilir ve üç amino asitten oluşur; glutamin, glisin ve sistein.

Vücudunuzun glutatyon seviyesinin zayıf beslenme, kronik hastalık, enfeksiyon ve sürekli stres dahil olmak üzere tükenmesinin birkaç nedeni vardır. Özellikle glutatyon seviyenizin yaşınız ilerledikçe azaldığını tekrardan belirtmekte de fayda var!

Bu sebeple antioksidan seviyelerinizi yeterli derecede vücudunuzda bulundurmanız sağlığınız açısından çok önemlidir.

Gelin sizinle doğal yollardan nasıl glutatyon seviyenizi artırabilirsiniz biraz inceleyelim.

Kükürt Zengini Gıdalar Tüketin

Kükürt birçok bitki ve proteinli gıdalarda doğal olarak bulunan önemli bir mineraldir. Vücuttaki önemli protein ve enzimlerin yapısı, aktivitesi ve glutatyon sentezi için oldukça gereklidir. Kükürt gıdada iki amino asitte bulunur: metiyonin ve sistein. Bu aminoasitler de sığır eti, balık ve kümes hayvanlarında bulunan proteinlerden elde edilir.

Ayrıca, brokoli, brüksel lahanası, karnabahar, lahana gibi sebzeler de önemli kükürt kaynaklarından olup bununla beraber sarımsak, arpacık soğan ve soğan gibi besinlerden sülfür içeren bileşiklerinden dolayı glutatyon seviyelerini yükselttiği araştırmalarda belirtilmiştir. Unutmayın birçok araştırma, kükürt bakımından zengin besinler tüketmenin glutatyon seviyesini artırarak oksidatif stresi azaltabileceğini göstermiştir!

C vitamini Alımınızı Artırın

C vitamini özellikle meyve ve sebzelerde olmak üzere çeşitli yiyeceklerde bulunan suda çözünür bir vitamindir aynı zamanda hücrelerinizi oksidatif hasardan korumak için bir antioksidan olarak çalışmak gibi bir işlevi de vardır. Buna ek olarak ise vücudun glutatyon da dahil olmak üzere diğer antioksidanları tedarik etmesini sağlar. Narenciye, papaya, kivi ve biber C vitamini açısından oldukça zengin besinlerdir.

Araştırmacılar, C vitamininin önce serbest radikallere saldırarak glutatyon seviyelerini arttırmaya yardımcı olduğunu ve böylece glutatiyonu koruduğunu keşfetti. Diğer bir çalışma 13 hafta boyunca 500-1000 mg C vitamini alan yetişkinlerin beyaz kan hücrelerinde %18’lik bir glutatyon artışı meydana geldiğini göstermektedir.

Hemen belirtelim! C vitamini içeren gıdalar ile takviye olarak alınan C vitamininin aynı etkiye sahip olup olmadığı henüz bilinmemektedir.

Selenyum Zengini Besinler Tüketin

Selenyum esansiyel bir mineral olup glutatyon aktivitesi için gerekli olan bir maddedir. En iyi selenyum kaynakları ise sığır eti, tavuk, balık, sakatat, süzme peynir ve kahverengi pirinç olduğunu sizlere söylemeliyim.

Peki aklınıza selenyum’un glutatyon ile nasıl ilişkisi var sorusu geliyor mu?

Hemen cevap vereyim; Selenyum alımınızı arttırdığınızda vücudunuzun glutatyon arzını korumaya veya arttırmaya yardımcı olacağını unutmayın. Günlük önerilen tüketim miktarı ise 55 mcg olup selenyum’un tolere edilebilir üst alım seviyesinin günde 400 mcgdir.

Bu sebeple olası bir toksisite nedeniyle selenyum takviyeleri ve dozajını muhakkak hekiminize danışarak almalısınız.

Devedikeni (Milk Thistle)

Yüzyıllar boyunca geleneksel halk hekimliği tarafından dünyanın her yerinde bağışıklık sistemini güçlendirmek amacıyla devedikeni kullanılmıştır.

Devedikeninden elde edilen eşsiz bir Flavonoid kompleksi olan Silymarin, karaciğer hasarı ve safra yolu hastalıklarının tedavisi için olumlu bir etken olup güçlü bir antioksidan olmasıyla bilinir. Araştırmacılar Silymarinin hücre hasarını önleyerek glutatyon düzeylerini koruyabildiğini inanmaktadır.

Aynı zamanda Devedikeni takviyeleri doğal olarak glutatyon seviyelerini artırmak için başka bir önemli yoldur.

Zerdeçal Özü

Zerdeçal canlı sarı veya turuncu rengi olan özellikle Hint mutfağında oldukça popüler bir baharattır. Aslında mutfağa girmesinin en önemli sebeplerinden biri ise Hindistan’da tıbbi olarak çok fazla kullanılmasıdır. Zerdeçal’ın tıbbi olarak göstermiş olduğu etkileri ana bileşeni olan Kurkumin ile bağlantılıdır.

Birçok çalışma ise zerdeçal ve kurkumin ekstraktının glutatyon seviyelerini arttırma yeteneğine sahip olduğunu göstermiş olup, kurkuminin yeterli miktarda glutatyonun yeniden üretilmesine ve glutatyon üreten enzimlerinin aktivitesinin iyileştirilmesine yardımcı olabileceğini sonucuna varmıştır.

Unutmayın ki Zerdeçal baharatından alınan kurkumin seviyesi sizin için yetersiz olacaktır bu sebeple zerdeçal ekstresini takviye olarak kullanmanız daha mantıklıdır.

Yeterince Uyuyun

Sağlıklı ve yeterli bir uyku genel sağlığınız açısından çok önemlidir. Aslında size çok uyuyun veya az uyuyun diyemem.

Unutmayın sağlıklı uyku çok daha önemli! Çok fazla uyumak veya az uyumak sağlıklı bir uykunun göstergesi olmayabilir. Aksine kalitesiz bir uyku oksidatif strese ve hormon dengesizliklerine neden olabilir.

Ayrıca birçok araştırma kronik uyku eksikliğinin glutatyon düzeylerini azaltabileceğini göstermiştir.

Düzenli egzersiz yapın

Düzenli eğersiz uzun süredir hekimler ve sağlık danışmanları tarafından önerilen hem fiziksel hem de zihinsel sağlığınızı pozitif anlamda etkileyecek bir aktivitedir.

Son araştırmalar egzersizin, özellikle glutatyon olmak üzere, antioksidan seviyelerini koruma ve artırmada yardımcı olduğunu göstermektedir. Özellikle kardiyo ve ağır antrenmanı kombinasyonu sadece kardiyo veya sadece ağırlık antrenmanı yapmaya kıyasla glutatyon seviyelerinizi daha çok artıracaktır.

Unutmadan ekleyeyim, sağlıksız veya yetersiz beslenmeden çok fazla egzersiz yapmanız glutatyon seviyelerinizi azaltabilir bu sebeple fiziksel aktivitelerinizi düzenli bir şekilde ve mantıklı bir beslenme sistemiyle beraber yaptığınızdan emin olmalısınız!

Alkol Tüketimine Dikkat

Alkol tüketiminin aşırıya kaçmasının kronik veya değil birçok rahatsızlığa sebep olması çok şaşırtıcı bir durum olmasa gerek.

Alkol genellikle siroz, beyin hasarı ve pankreatit gibi rahatsızlıklarla ilişkili olup, akciğer hasarı da alkolün olumsuz bir etkisidir.

Bu da muhtemelen akciğerlerdeki glutatyon seviyelerinin tükenmesiyle alakalı olacaktır. Sebebi ise akciğerlerinizde bulunan küçük hava yollarının sağlıklı çalışabilmesi için glutatyon ihtiyacıdır.

Sağlıklı bir akciğer diğer organlara göre 1000 kat daha fazla glutatyona sahiptir.

Araştırmalar ise düzenli olarak alkol tüketen bireylerin akciğer glutatyon seviyelerinde %80-90’lık bir düşüş tespit etmiştir. Buradan çıkaracağınız şey ise; alkol alımınızı sınırlandırmanın sağlıklı glutatyon seviyelerini korumaya yardımcı olacağıdır.

Sonuç

Glutatyon özellikle vücudunuz tarafından üretilen ancak aynı zamanda besin kaynaklarında bulunan önemli bir antioksidandır.

Maalesef, bu antioksidan seviyeleriniz yaşlanma, zayıf beslenme ve hareketsiz yaşam tarzı gibi birçok faktör nedeniyle tükenebilir. Ancak fiziksel aktivitelerini artırarak, alkol sınırlaması yaparak, yeterli uyuyarak ve dengeli bir beslenme tarzı ile glutatyon seviyenizi koruyabilirsiniz.

Bu yazı editörümüz Nur tarafından hazırlanmış ve Dr. Can Çiftçi tarafından incelenip, düzenlenip, onaylanmıştır.