İşlenmiş besinlerin artması ve kötü beslenme tarzı daha fazla vitamin eksikliği görülmesine sebep oldu. Diğer yandan gelişen tıp tekniği ise bu eksikliğin daha iyi tespit edilmesini sağladı.

Sonuç olarak birçok kişi farklı vitamin eksikliğinden muzdarip ve bu eksikliği kapatmak için dışarıdan vitamin kullanıyor. Bu durum akıllara tek bir soru işareti getiriyor.

Yapay vitaminler zararlı mı? Çünkü dışarıdan vitamin eksikliğini tamamlamak için herhangi bir supplement -kaba tabirle vitamin ilacı- kullanıyorsanız yapay vitamin alıyorsunuz demektir.

Bu yazıda yapay ve doğal vitaminlerin farklarından, yapay vitaminlerin etkileri ve muhtemel zararları hakkında konuşacak, sorularınızı cevaplayacağım.

Hazırsanız başlıyoruz!

Yapay vitamin nedir?

Vitaminler bedeninizin hayati fonksiyonlarını devam ettirebilmesi için ciddi önem taşır. Bunu birçok farklı enzimin yapısına katılması, hücre elemanlarında kullanılmasından anlayabiliyoruz.

Eksiklik ise fonksiyonların aksaması, gelişimin durması hatta hastalıklara sebep olur. Bunun önüne geçmek için ise bazen vitamin ilaçları öneriliyor.

İşte burada yapay vitaminler işin içine giriyor. Çünkü normal besinlerden vitamin çıkartmak hem verimsiz hemde maliyetli bir işlem. Bu sebeple vitaminleri laboratuvar ortamında elde etmek en mantıklısı.

Üretim için birkaç farklı yöntem var. Bunlar, çeşitli organik kaynaklardan elde etme, tamamen laboratuvar ortamında kimyasal üretim, besin kültüründe bakteriler ile üretme olarak sıralabilir.

Sıraladığım üretim şekilleri size isim olarak güven verdi mi? Bana güven vermiyor çünkü. Gelin daha yakından inceleyelim.

Organik kaynaklardan vitamin üretimi: Bu yöntem hedef vitaminin yoğun olduğu dokuların kullanımıyla çalışıyor. Örnek olarak B12 eldesi için bazen inek karaciğerinin toz hali kullanılabiliyor.

Bu durumda ineğin büyütüldüğü ortam, genetiği, büyütülme sürecinde aldığı besinler ciddi önem taşıyor. Bu tip hususların gözden kaçması ise oldukça kolay.

Hassasiyetin farkında olan üreticiler bu yöntemi askıya alsa da tehlike devam ediyor.

Besin kültüründe bakteriler ile vitamin üretimi: Bazı bakterileri genetik olarak kontrol edip onlara yeni özellikler verebiliyoruz.

Bu yeteneği son yüzyılda edinmemize rağmen birçok alanda kullandığımız gibi vitamin üretim alanında da kullanabiliyoruz. Özel bazı vitaminleri sentezlemesi için bakteriyi programlayıp sonra bakteriyi çoğalmaya bırakma işleminden sonra elde edilen trilyonlarca bakteri özel olarak işlemden geçirilip vitamin saflaştırılıyor.

Organik kaynaklardan vitamin üretiminden daha doğal olan bu yöntem için handikaplardan en önemlisi ciddi arge yatırımı istemesi.

Direkt olarak laboratuvar ortamında vitamin üretimi: Son ve en sık kullanılan işleme geldi sıra. Bu yöntemde genelde hedef vitamine benzer bir kimyasal molekül bulunur ve çeşitli işlemler ile hedef vitamine benzetilmeye çalışılır.

Çoğu zaman dokularda kullanılabilen ama vitaminin doğal formunun tamamen aynısı olmayan bir yapı ortaya çıkar. En maliyetsiz ve sanayi tipi üretim bu olduğu için bölümün başında belirttiğim gibi en sık kullanılan yöntemde bu.

Genel olarak yapay vitamin üretim tekniklerini gördüğünüzü düşünüyorum. Peki genel olarak düşünüldüğünde yapay vitamin zararlı mı?

Gelin inceleyelim.

Yapay vitamin zararlı mı?

Yapay vitaminleri zarar potansiyeli açısından incelediğimde önüme birkaç önemli husus çıkıyor. Bunları lafı dolandırmadan sizinle paylaşmak istiyorum.

  • Vitamin supplementleri içerisinde ihtiyacınızdan daha fazlası olabilir. Bu durum sık yaşanıyor ve düşük kiloya sahip bireyler bu durumdan daha fazla etkileniyor. Her zaman daha fazlası daha iyi değildir. Çünkü vitaminlerin fazlası zehirlenmeye sebep olabilir.
  • Vitamin supplementleri oldukça fazla farklı bileşen içerebilir. Bunlar kıvam arttırıcılar, renklendiriciler ve tatlandırıcılar olabilir. Kim bu kimyasalları vücuduna sokmak ister ki?
  • Vitamin supplementleri tam olarak doğal formlarında olmadıkları için beklenmedik etkilere sahip olabilir. Özellikle de allerjik reaksiyonlara.

Peki bu konudaki bilimsel araştırmaları kısaca öğrenmek ister misiniz? İşte gözüme çarpan önemli araştırmalar:

  • Yirmi iki bin kadın üzerinde yapılan araştırmada gebelik sürecinde yüksek yapay vitamin A alan kadınların bebeklerindeki doğumsal hastalık riski %400 artmış olarak bulunuyor.
  • Bir diğer araştırmada tek başına vitamin E kullanan bireylerde hiç vitamin kullanmayan bireylere göre daha fazla ölüm vakası görüldüğü gösterilmiş.
  • Vitamin E ve vitamin C alan ve aynı zamanda egzersiz yapan bireylerde, yapılan egzersizden elde edilecek insülin direnci azalması ve antioksidan kapasitesi artışının azaldığı -yani egzersizin olumlu etkilerinin kısıtlandığı- görülmüştür.

Durumu anladığınıza eminim. Şuan aklınıza tek bir soru geliyor. Neden?

Çünkü yapay vitaminler sadece ciddi vitamin eksikliklerini gidermek için kısa vadeli kullanımı önerilen yapılardır. Hiçbir zaman şifa niyetine veya sebepsiz yere kullanılmamalıdır.

Yani yan komşunuzun verdiği bağışıklığı güçlendiren vitamin, gribi geçiren vitamin gibi ürünleri kullanmak pek akıllıca değil.

Özellikle uzak durmanızı tavsiye ettiğim yapay vitaminler ise vitamin C, E ve A olacaktır.

Uzun vadede vitamin ihtiyacını ise gerçek besinlerden karşılamak en mantıklısı. Sanırım yapay vitaminler hakkında tüm gerçekleri konuştuk. Artık ne zaman ve nasıl vitamin alacağınızı biliyorsunuz.

Vitamin eksikliği yaşamadığınız günlere!