Tarçın neredeyse her mutfakta bulunan ucuz ve lezzetli bir baharat. Ama bu baharat sadece lezzeti ile tanınmıyor. Uzun süredir araştırılan tarçının, sağlıklı yaşam konusunda da önemli bir yardımcımız olduğunu yavaş yavaş farkediyoruz.

Zerdeçal ile ilgili yazımdan sonra tamamlayıcı bir baharat olan tarçına değinmeden geçemeyeceğimin ayrıca farkındayım.

Bu yazıda tarçının yapısından, tarçın nasıl seçilir? sorusuna, tarçının faydalarından, tarçın nasıl tüketilir? sorusuna kadar birçok konuya değinecek, soruları cevaplayacağım.

Hazırsanız başlıyoruz!

Tarçın nedir, faydalı mı?

Tarçın aslında bir ağaç türü. Bu ağaç tropikal iklime sahip bölgelerde yetiştirilmekte. Sofranıza gelen tarçın ise aslında sadece ağacın kabuğu.

Bu açıdan bakıldığında hafife alabileceğiniz tarçın hakkında bilmeniz gereken çok şey olduğunu düşünüyorum. İçerisinde birçok farklı etken madde olmakla beraber, bileşenleri sizi sıkmamak için şimdi sıralamayacağım.

Konunun karşışklığı bir yana tarçın birçok konuda oldukça faydalı ve hayatınıza dahil etmeniz gereken bir baharat. Bu sebeple size şimdiden “tarçın faydalıdır” diyebiliyorum.

Artık tarçının faydalarını sıralamaya hazırız. Devam edelim.

Tarçın faydaları

Tarçın çok farklı spektrumda etkiye sahip bir baharat. Bu sebeple tüm etkileri sizinle paylaşmam mümkün değil. Dolayısıyla yazının devamında sadece çok önemli etkileri inceliyor olacağım.

Antioksidan içeriği

Antioksidan, bedeninizde sürekli olarak oluşturulan ve hücre yapısına zarar veren -dolayısı ile yaşlanmaya ve hastalıklara sebep olabilen- süperoksitleri etkisizleştirmeye yardım eden moleküllere verilen isim. Tüm antioksidanlar hücre düzeyinde daha iyi bir performans oluşmasına ve yaşlanmayı engellemeye ciddi şekilde yardım eder.

İşte bu değerli antioksidan molekülleri ile ilgili yapılan araştırmada tarçın birçok adayı geride bırakarak ilk sıraya yerleşmiş durumda. Bu listede çok güçlü antioksidan etkiye sahip sarımsak gibi adayların olduğunu unutmamalısınız.

Tabi ki antioksidan içeriği ile beraber tarçının yaşlanmayı yavaşlatacağı ve stres koşullarında size fayda sağlayacağını ayrıca belirtmeme gerek yok sanırım.

Kalp damar hastalığı riski

Sıklığı artan kanser vakalarına rağmen, hala erken ölümlerin en önemli sorumlusu kalp hastalıkları. Kalp damar hastalıklarının ilk sırada olmasının nedeni ise ise direkt olarak artan inflamasyon ve kan yağları gibi birçok durumdan etkilenmesi.

İşte starımız tekrardan işe el koyuyor. Çünkü tarçın kan yağlarını düşürmede ve inflamasyonu azaltmakta ciddi şekilde etkili.

Tarçının iyi kolesterolü (HDL) sadece 18 hafta kullanımda (543 hastalık bir araştırma grubunda) arttırdığı görülmüş. Ayrıca birçok farklı hayvan deneyinde tarçın tüketiminin tansiyon ortalaması üzerinde olumlu etkileri ortaya koyulmuş.

Sonuç olarak tarçın, kalp damar hastalığı olan yada kalp hastalığı riski taşımakta olan bireylere fayda sağlayabilir.

İnsülin direnci ve tip-2 diyabet

Tarçın içerisinde birçok farklı etken madde olduğundan bahsetmiştim. Bu etken maddelerden en önemlisi ise hidroksi metil kalkon polimerleri adı ile bilinen “MHCPs”.

Bahsi geçen moleküller doku üzerinde insülin gibi davranarak kan şekerinin düzenlenmesine yardım ediyor. Bu demek oluyor ki insülin direncine yada tip-2 diyabete sahipseniz tarçın tüketimi kan şekerinizi düzenlemeye ve uzun vadede problemin çözülmesine yardım ediyor.

Bir diğer etki ise tarçın tüketiminin sindirim enzimlerinin yapısını değiştirmesi ve karbonhidrat parçalanmasını yavaşlatması. Bu besinler ile aldığınız karbonhidratların bir kısmını kullanamamanız ve kan şekerinizin dolaylı olarak düşmesi demek.

Yapılan bazı araştırmalar tarçın kullanımının ortalama kan şekeri düzeylerini %30’a yakın azalttığını gösteriyor. Bu birçok ilacın yakalamak için yıllarını harcadığı harika bir değer.

Sonuç olarak tarçın kan şekerini insülin gibi davranarak azaltarak, insülin direnci olan yada tip-2 diyabete sahip birçok hastaya yardım edebilir.

Diğer etkiler

Önemli noktaları inceledik ama tarçının etkilerinin çeyreğinden bile bahsetmedim. Diğer etkilerden de kısa kısa bahsetmeme izin verin.

Tarçının faydaları,

  • Antioksidan kapasitesini arttırması, tarçını aynı zamanda kanser oluşumunu engellemede önemli bir aday yapıyor.
  • Tarçına tipik kokusunu veren “cinnamaldehyde” aynı zamanda antibakteriyel özelliğe sahiptir. Bu sebeple tarçın bakteri ve mantar enfeksiyonlarında harika bir çözüm olarak kullanılabilir. (Özellikle ağız içi enfeksiyonlarında gargara olarak kullanılmasını tavsiye ediyorum.)
  • Nörodejeneratif yani beyin dokusunu harap eden hastalıklarda koruyucu etkisi ile tarçın harika bir baharat. Kullanılabileceği başlıca nörodejeneratif hastalıklar ise Alzheimer ve Parkinson olarak sıralanabilir.

olarak sıralanabilir.

Sanırım artık tarçının ne kadar güçlü bir besin olduğunun farkındasınız.

İyi tarçın nasıl seçilir?

Dünya üzerinde birçok farklı tarçın ağacı tipi var. Dolayısıyla birçok farklı tarçın tipi üretiliyor ve satılıyor. Bu türleri kabaca iki farklı yapıya ayırabiliriz. İlki tercih ettiğimiz ve “gerçek tarçın” olarak adlandırılan ceylon tipi, diğeri ise daha kalitesiz olan ve fiyatı görece ceylon tipi tarçından çok daha ucuz olan cassia tarçını.

Tamam, kabaca iki farklı tarçın tipi var. Peki bu sizi neden ilgilendiriyor?

İlk sebep ceylon tipi yani “kaliteli” tarçının sağlık açısından daha olumlu sonuçlara sahip olması yani daha etkili.

Eğer tükettiğiniz tarçın kan şekerinizi düzenlemiyor yada kolesterolünüzü düşürmüyorsa kalitesiz bir tarçın tüketiyorsunuz.

İkinci sebep ise karaciğere ciddi şekilde zarar veren “coumarin” adlı maddenin ceylon tipi tarçında çok daha az olması.

Sürekli ve tedavi amaçlı tarçın tüketecekseniz iki farklı tipten doğru olanı seçmeniz tedavinin gidiş hattını ve başarısını ciddi şekilde değiştirecektir.

Şimdi size ceylon ve cassia arasındaki farklardan bahsetmek istiyorum. Öncelikle görsel olarak farkı ifade edelim.

Yukarıda gördüğünüz gibi gerçek ve faydalı olan ceylon tipi tarçınnın rengi açık kahverengi, yaprakları daha ince bu sebeple üst üste sarılmış. Bu görünüme “cigar” yani puro tipi deniyor. Cassia ise kalın kabuklara ve koyu kahverengi bir renkte.

Tat olarak ise cassia tipi “kalitesiz” tarçın daha acı iken gerçek ceylon tipi tarçın daha tatlımsıdır.

Tarçın zararlı mı?

Hayır tarçın zararlı değil. Ama bazı durumlarda hekim olarak tarçın tüketimini tavsiye etmiyorum. Genel olarak bu durumlar,

  • Gebelik ve emzirme dönemi,
  • Kalp damar hastalıklarında kan sulandırıcı kullanımı,
  • Karaciğer hastalıkları,
  • Ameliyat öncesi dönem,

olarak sıralanabilir. Ama tüm bu ve diğer durumlar için tarçın kullanımı ve miktarı hekim ile görüşülmeli. Zira sağlıklı bile olsanız dışarıdan alınan tüm supplementlerde hekiminize danışmanız gerekiyor.

Tarçın nasıl ve ne kadar kullanılmalı?

Tarçın için kesin bir dozajlamamız yok. Bu sebeple araştırmaların ışığında olmadan klinik deneyimim ile size bilgi vermek istiyorum.

Tarçın için “ne kadar fazla, o kadar iyi” prensibi geçerli değil. Zira ceylon tipi tarçın bile olsa coumarin içeriği aşırı tüketimlerde size zarar verebilir.

Bu sebeple düzenli kullanımda kesinlikle tüketim miktarını ciddi şekilde takip etmelisiniz.

Genel olarak kan şekerini düzenleme etkisi tarçın için günlük 1-6 gram arası. Bu miktarı yemekten bir saat önce tüketmek, tarçının kan şekeri düzenleyici etkisinin başlaması için yeterli.

Ayrıca tarçını tüketmek için en iyi yol otuz dakika kaynatmak ve soğutup tüketmek. Kaynatmak burada zararlı coumarin içeriğinin etkisizleşmesine yardım eder.

Sonuç: Tarçının faydaları ve kullanımı

Tarçın kolay ulaşılabilen, hızlıca tüketilebilecen oldukça önemli bir baharat. Tarçının faydaları kısaca, kan şekerinin düzenlenmesi, kan yağlarının düzene sokulması, antioksidan düzeyinin artışı ve antibakteriyel etkiler olarak sıralanabilir.

Tarçın seçiminde açık kahverenkli ve hafif tatlı olan ceylon tipini tercih etmeniz ve hazırlarken yaklaşık otuz dakika kaynatmanız gerekiyor. Yemekten yaklaşık bir saat önce tüketim kan şekerinizi düzenleme açısından tarçının en etkili olduğu zaman.

Artık tarçının faydaları ve kullanımına hakimsiniz. Afiyet olsun!