Şekerin ne kadar zararlı bir besin öğesi olduğunu şeker bağımlılığı rehberinde bahsetmiştim. Bu yazı ile beraber şekerin zararlı olduğunu bilen ama bırakamayan bir güruh ile karşı karşıyayım.

Madem böyle bir topluluk var. Doğru yöntemleri paylaşmakta fayda var.

Bu yazıda şekeri bırakma yöntemlerini inceleyecek ve konu ile ilgili tavsiyelerde bulunacağım.

Hazırsanız başlıyoruz!

Şekeri bırakma yolları

Şekeri bırakmak için birçok farklı yol var. Bu yöntemleri ve püf noktalarını sizinle farklı başlıklar altında inceleyeceğim.

Dikkat etmeniz gereken en önemli şey ise şekeri bırakmak için bu yöntemlerin hiç birinin tek başına etkili olmadığıdır. Birçok farklı yöntemi doğru zamanlarda kullanmanız en mantıklısı olacaktır.

Ayrıca size “şunu yemeyin” gibi önerilerde bulunmayacağım. Zira bu tip öneriler her yerde bulunabilir ve klasikleşmiş cinsten.

Besinlerin ne kadar şeker içerdiğini öğrenmek

Şekeri bırakma sürecinde öncelikle şeker tüketimini azaltmanız gerekiyor. Ama tükettiğiniz besinler yanıltıcı olabilir.

Bu sebeple tükettiğiniz besinlerin şeker içeriğini öğrenmek zorundasınız. Tanıştığım ve önerilerde bulunduğum birçok hasta ise şeker tüketimini takip etmenin onlar için zor olacağını düşünüyor ve çekiniyordu.

Aslında durum o kadar karışık değil.

Bakmanız gereken üç parametreyi yukarıdaki örnek besin tablosunda işaretledim.

İlk parametre şeker. Şeker içeriği ilk bakışta besinin sizin için uygun olup olmadığını değerlendirmeniz için önemli.

İkinci parametre ise toplam karbonhidrat. Toplam karbonhidrat ise besinin şeker dışındaki karbonhidrat değerini bilmeniz ve lif değerini hesaplamanız için önemli. Lif tüketimini arttırmak şekerin kana daha yavaş karışmasına yardım eder. Bu sebeple lif alımını arttırmanız önemli.

Üçüncü parametre ise porsiyon değeri. Porsiyon değeri şeker tüketimini ne kadarlık porsiyonla yapacağınızı görmeniz için önemli. Zira bazen sözde “diyet besinlerin” porsiyon değeri küçük verilerek şeker miktarı düşük gösterilmeye çalışılıyor. Sonuç olarak sizin tükettiğiniz porsiyon, sandığınızdan daha çok şeker içeriyor olabilir.

Şaşırtıcı bir örnek vermek istiyorum. Kola ile elma suyunun neredeyse aynı miktarda şeker içerdiğini biliyor muydunuz?

Zararları bir kenara bırakın. Şeker açısından değerlendirmek isterseniz kola ile elma suyu neredeyse aynı!

Light besinlere dikkat etmek

Kural aslında size saçma gelebilir. Çünkü diyet yapan bireylerin en çok güvendiği besin grubu light olanlar.

Ama durum şekeri bırakmak isteyenler için çok farklı. Çünkü light ürün üreten firmalar eğer besin içeriğinde yağ varsa ilk olarak yağ oranını azaltmaya gidiyor.

Azalan yağ oranı ile beraber tatsızlaşan besinlere ise tabi ki şeker ekleniyor. Bu sebeple light besinleri –tatlandırıcı olsun yada olmasın- tercih etmeyin.

Konuyla ilgili güzel bir örnek yoğurt ile ilgili. Marketten yoğurt alırken light olanını tercih ediyorsanız size kötü bir haberim var.

Normal yoğurt %5 şeker içerirken, light yoğurt %15 şeker içeriyor!

Kilo vermeye odaklanmamak

Şeker bağımlılığı ile obezite çoğu zaman birbirine bağlı kavramlar olarak bilinir. Ama bu birini çözdüğünüz anda diğerini de çözebileceğiniz anlamına gelmiyor.

İsterseniz konuyu biraz daha açıklayayım.

Durum şu. Şeker bağımlılığından kurtulmak için bahsettiklerimi uygulamaya başladınız. “Madem şekeri bırakıyorum, kilo vermeliyim.” düşüncesi aklınıza geldi ve şeker harici yediklerinize de dikkat etmeye başladınız.

İlk bakışta gayet mantıklı. Ama çoğu zaman işe yaramıyor!

Sebebi ise gayet basit. Şeker bağımlılığı tek başına gayet ciddi bir durum ve çoğu zaman çözülmesi oldukça zor. Bu tip bir durumda kalori kısıtlamasına gitmek yani diyet yapmak mental olarak kaldırılması ciddi bir yük daha oluşturuyor.

Sonuç olarak kısa bir süre diyet yaptıktan ve pes ettikten sonra hayatınıza şeker bağımlısı bir fazla kilolu insan olarak devam ediyorsunuz.

Şeker bağımlılığından tamamen kurtulduktan kısa süre sonra zaten kilo vermeye başlayacaksınız.

Bu sebeple şekeri bırakma sürecinde kendinize zaman tanımanız ve ciddi şekilde diyet yapmamanızı tavsiye ederim.

Uzun vadeli düşünmek ve kendinizi affetmek

Diyet sürecinde hata yapmanız ve kötü beslenmeniz gayet doğal bir durum. Başka bireylerin diyet sürecine tanık olmadığınız için yaptığınız bu “hatalar” kendinizi kötü hissetmenize neden olabilir.

Ama hayır!

Kendinizi kötü hissetmenizin şekeri bırakma sürecinde size hiçbir katkı sağlamayacağını bilmenizi istiyorum.

Şeker tüketimi başlı başına bir mutluluk sebebiyken, şeker tüketimini azaltmanız ile beraber zaten modunuz düşecek ve biraz melankolik hissedeceksiniz.

Böyle bir durumdan çıkmak için kesinlikle affedici olmalısınız ve moralinizi bozmamalısınız.

Araştırmalar kötü besin tercihinde bulunan ve kendini affederek yola devam eden bireylerin, kendini affetmeyen ve cezalandıran bireylere göre ilerleyen dönem besin tercihlerinde iradelerine daha iyi söz geçirebildiklerini gösteriyor.

Yani hata yapmak ve ders almak hayatın her alanında olduğu gibi şekeri bırakma sürecinde de size fayda sağlar.

Şekeri bırakma yolları: Sonuç

Şekeri bırakma sürecinde sık yapılan hataları ve çözümleri yazımda derledim. Ama bu yazı size dört dörtlük bir şeker bağımlılığından kurtulma deneyimi sunmayacaktır.

Doğru şekilde hareket etmek ve programlı olmak hedefinize ulaşmanız için kesinlikle gerekli.

Bu sebeple bir sonraki yazımda şekeri bırakma sürecinde uygulayabileceğiniz şeker bırakma programını paylaşacağım. İki aylık bu yol haritası ile beraber hangi hafta neyi yapacağınızı bilecek ve doğru şekilde uygulayacaksınız.

Şekeri bırakma ile ilgili püf noktaları öğrendiyseniz ve şekeri bırakmayı hala istiyorsanız şekeri bırakma programı adlı yazıma link (link hazırlanma aşamasında) aracılığıyla devam edebilirsiniz.