Uzun süredir homosistein ile birçok hastalığın ilişkili olduğunu biliyoruz. Ama nedense ülkemizde hala homosistein değerleri tetkik edilmiyor ve değerlendirilmiyor.

Dolayısıyla birçok insan için kan homosistein düzeyleri koca bir soru işareti. Madem homosistein bu kadar önemli, sizin için ayrıntılı bir rehber hazırlama zamanı geldi demektir.

Bu yazıda homosistein nedir? sorusundan, homosistein yüksekliği ile hastalık ilişkisine, homosistein yüksekliği sebeplerinden, homosistein düzeylerini düşürme yöntemlerine kadar birçok konuya değinecek, soruları cevaplayacağım.

Hazırsanız başlıyoruz!

Homosistein nedir?

Homosistein bedeninizde methiyonin aminoasidinden sentezlenen bir madde. Genelde et ürünleri, süt ürünleri ve yumurtada oldukça fazla bulunan metiyonin aminoasidini bitkisel kaynaklar da az miktarda içerebilir.

Normalde bedeninizde olması gereken homosistein kanda aşırı miktarda biriktiğinde sorunlar başlar. Peki nasıl?

Homosistein zararlı mı?

Homosistein her insanın kanında belli miktarda bulunur. Normal homosistein düzeylerinin hiçbir zararı olmamasına rağmen, homosisteini etkisizleştiren enzimlerin doğru çalışmaması ve aşırı homosistein üretimi normalden fazla birikime neden olur.

Bu şekilde bir birikim yaşandığında homosistein damar duvarınızda hasara sebep olur.

Damar duvarı hasarı sonucunda bedeniniz yaralanmayı gidermek için damarınıza küçük bir tamirci ordusu gönderir. Bu tamir hücreleri damar duvarının kalınlaşmasına ve yapısının bozulmasına neden olur.

Bozulan yapı ise daha fazla tıkanıklığa yol açar.

Dolayısıyla damar hasarlanması, kalp krizi ve birçok probleme sebep olan damar tıkanıklığı demek.

Ayrıca yapılan araştırmalar homosistein molekülünün damar duvarınızda hasara yani damar sertleşmesine neden olmasının yanında, var olan hasarın (damar sertleşmesi) kötüleşmesine de sebep olabileceğini gösteriyor (1).

Dolayısıyla homosistein hem genç, hem de yaşlı bireylerde doğru düzeyde olmalı. Eğer,

  • Homosistein düzeyi gençlerde yükselirse, damarlara zarar verir ve erken yaşta kalp damar problemlerine neden olur.
  • Homosistein düzeyi yaşlılarda yükselirse, var olan damar hasarını çok daha hızlı kötüleştirebilir ve normalde belki de hiç yaşanmayacak bir kalp krizi veya inmeye neden olabilir.

Ne yazık ki homosistein düzeylerinin artışı sadece kalp damar hastalıklarına sebep olmuyor. Dahası var, açıklamama izin verin.

Homosistein yüksekliği belirtileri ve sonuçları

Ne yazık ki homosistein düzeylerinin yükselmesi çoğu zaman belirti vermez. Bu sebeple homosistein yüksekliği oldukça sinsi ilerleyen bir durumdur.

Çoğu zaman yüksek homosistein düzeylerini hali hazırda hastalanmış kişilerde tesadüfen buluyoruz. Bu sebeple dikkatli olmalısınız.

Bir önceki başlıkta yüksek homosistein düzeylerinin kalp damar hastalıklarına sebep olduğundan bahsetmiştim. Ne yazık ki homosistein yüksekliğinin yarattığı tek problem bu değil.

Yüksek homosistein düzeyleri,

  • Alzheimer, Parkinson ve erken bunama gibi nörolojik problemlere neden olur (2).
  • Yüksek tansiyon problemine neden olur. Erken yaşta yüksek tansiyon hastası olmak demek organ kaybından, inmeye kadar birçok sorun ile karşı karşıya olmanız demek.
  • Gebelerde erken doğum ve tekrarlayan düşüklere neden olur. Eğer doğum gerçekleşirse bebeklerde mental ve fiziksel bozukluk riski artar.
  • Emboli ve DVT (damar içinde pıhtı oluşup tıkanıklık yaratması) oluşum riskini arttırır.
  • Kemik yapısını zayıflatır. Özellikle yaşlılarda kemik kırıklarına sebep olabilir (3).
  • Duyma kaybı yapar. Yaşlılarda görülen duyma bozuklukları kesinlikle tetkik edilmelidir.
  • Görme kaybına sebep olur. Bu durum özellikle yaşa bağlı makular dejenerasyon ile beraber görülür.
  • Migren ataklarına sebep olur.

Ayrıca migren ile ilgili çok değişik verilerimiz var. Birçok hastada homosistein yüksekliği migren şikayetinin kötüleşmesine neden olur (4).

Bir diğer veri ise migren hastalarında homosistein düşüşünün baş ağrılarını ciddi şekilde azalttığı yönünde. Dolayısıyla migren hastaları önce homosistein düzeyi açısından değerlendirilmeli.

Gördüğünüz üzere homosistein aslında sürekli gördüğümüz birçok hastalığa neden olabiliyor ve nedense rutin olarak tetkik edilmiyor. Ayrıca son baktığımda birçok devlet hastanesi homosistein düzeylerini tetkik edemiyor.

Sonuç olarak ben hala homosistein düzeylerinin önemini anlamadığımızı düşünüyorum.

Ama olur da homosistein düzeylerinize bir şekilde baktırabilirseniz yazının devamında sizin için çok faydalı bilgiler var. O zaman devam!

Homosistein neden yükselir?

Homosistein yüksekliğinin ne kadar zararlı olduğunu konuştuk ama neden? Bu zararlı molekülün kandaki yoğunluğunun artışına sebep olan birkaç neden var.

Bu nedenleri sıraladıkça tedavi seçeneklerimiz de şekillenecek. Homosistein yüksekliğinin nedenleri şöyle:

  • Genetik. Bazı bireyler homosistein molekülünü etkisiz hale getiren enzimleri kodlayan genlerden mahrum doğarlar. Bu durum doğuştan homosistein yüksekliğine neden olur.

Hatta toplumun büyük bir kısmında olduğunu düşündüğümüz bu enzim eksikliği çoğu kişide hastalık boyutuna ulaşmamıştır. Bu sebeple homosistein düzeyleri “hafif yüksek” kalır ve belirti vermez.

  • Sigara. Özellikle günde bir paketten fazla.
  • Kahve. Özellikle günde 2 bardaktan fazla kahve (5). Kafeinsiz (decaf) kahveler için veri yok.
  • İlerlemiş yaş.
  • Aşırı kilolu olmak (Vücut kitle indeksi 25 ve üstündeyse).
  • Vitamin B6, B12, magnezyum ve folat açısından eksik beslenme.
  • Sürekli kullanılan ilaçlar (metotreksat, metformin, levodopa, fenofibrat gibi) homosistein yüksekliği yapabilir (6).

Homosistein kaç olmalı?

Homosistein ile ilgili kararlaştırılmış maksimum kan değeri 15 μmol/L olsa da ben maalesef bu kadar iyimser olamayacağım. Çünkü yapılan bazı araştırmalar 15 μmol/L değerinin bedene zarar vermek için yeterli olduğunu göstermekte.

Ayrıca homosistein düzeyi basit değişiklikler ile düşürülebiliyor. Neden daha yüksek bir seviyeyi seçelim ki?

Sonuç olarak tavsiye ettiğim maksimum homosistein düzeyi 6.5-9.5 μmol/L arası olacaktır.

Homosistein nasıl düşürülür?

Homosistein değerlerinin yüksekliği eğer genetik kaynaklı değil ise kolaylıkla düşürülebilir. Çünkü genetik harici yüksekliklerin neredeyse tamamı yaşam tarzı ve beslenme ile alakalı.

İsterseniz homosistein değerlerinizi nasıl düşüreceğinize hemen geçelim.

Beslenme: Homosistein düzeylerini düşürmek için yapılacak ilk şey beslenmeyi düzenlemek. Çünkü önce homosistein yapım kaynağını kısıtlarsak ardından yaptığımız değişiklikler daha etkili olacak.

  • Öncelikle aşırı kiloluysanız mutlaka kilo verin.
  • Metiyonin aminoasitinden zengin et (özellikle işlenmiş et; yani salam, sucuk, sosis gibi), süt ve yumurta gibi ürünleri bir süre kısıtlayın. Bu kısıtlama uzun sürmemeli. Çünkü uzun vadede kaliteli protein kaynaklarına ihtiyacınız var. Homosistein düzeyiniz normale döndükten sonra protein alımını kademeli olarak arttırabilirsiniz.
  • Kahveyi azaltın. Bu homosistein düzeylerini düşürmek için oldukça önemli bir adımdır.
  • Alkol almayın. En azından bir süre alkol alımını tamamen kesin.
  • İşlenmiş besinleri, özellikle karbonhidratları azaltın. Düşük karbonhidrat diyeti bu konuda size yardımcı olacaktır.

Yaşam tarzı: İkinci adımımız nasıl yaşadığınız ile ilgili. Çünkü yaşam tarzı da doğrudan homosistein düzeyine etki eder.

  • Egzersiz yapın. Yapılan araştırmalar kişiler doğru beslenmese bile yapılan egzersiz ile homosistein düzeylerinin bir miktar azaltılabileceğini gösteriyor. En azından haftada üç kere, günde otuz dakika yürüyün.
  • Sigarayı azaltın ve bırakın. Sigara hakkında ayrıca bir şey söylememe gerek yok sanırım. O sigara bırakılacak!

Supplement: Beslenme ve yaşam tarzını değiştirdikten sonraki ihtiyacımız ise süreci desteklemek. Bunun için önerilerim şöyle:

Doktor kontrolünde olmak şartıyla aşağıdaki supplementleri alın.

  • N-asetil L-sistein (NAC) alın. Bu ajan klinikte “balgam söktürücü” olarak kullandığımız bir etken madde. Ama bilinmeyen bir etki de homosistein ile ilgili. Çünkü NAC kullanımı homosisteini taşıyan proteinlere bağlanır ve onların daha hızlı parçalanmasını sağlar. Tavsiye ettiğim doz günlük 300 mg.
  • Folat, B12 ve B6 vitamini alın. Homosisteini etkisiz hale getiren enzimler folat, B12 ve B6 vitamini kullanırlar. Dolayısıyla folat, B12 ve B6 vitaminlerinin eksikliği homosistein yüksekliği yapar (7). Tavsiye ettiğim günlük doz folik asit için 1 mg, B12 vitamini için 30 mikrogram, B6 vitamini için 10 mgdır.
  • Taurin alın. Araştırmalar taurin kullanımının, metiyonin emilimini azalttığını gösteriyor. Dolayısıyla yemeklerden önce (özellikle protein olan öğünlerden önce) kullanılmalıdır. Tavsiye ettiğim günlük doz 500 mgdır.

Sonuç olarak homosistein gerçekten rutin olarak tetkik edilmesi gereken ve ülkemizde değeri anlaşılamamış bir parametre. Çünkü homosistein değerlerini normale çekmeniz, birçok hastalıktan korunmanıza yardım eder.

Yapmanız gereken ise doğru beslenmek, yaşamak ve iyi şekilde bedeninizi desteklemek.