Uzun zamandır kilo kontrolü odaklı yazılar yazıyorum. Bu yazıların altına gelen yorumların büyük bir kısmı tiroid hastalıkları ve kilo verme ile ilgili. İnsanlar işleyişi ve metabolizmayı tam olarak kafalarında canlandıramadıkları için bu durumu büyük bir soru işareti olarak uzun yıllardır taşıyorlar.

Madem böyle bir sorun var. Gelin beraber tartışalım.

Bu yazıda tiroid hormonları ve görevlerinden, hipotiroidi yapan hastalıklara, hipotiroidi ve kilo ilişkisinden, hipotiroidi hastalarında diyete kadar birçok konuya değineceğim.

Hazırsanız başlıyoruz!

Tiroid hormonları: Nedir?

Tiroid boynunuzda, adem elması adı verilen yapının hemen altında bulunan iki loblu bir endokrin (hormon üreten) bir organ. Bu organ vücudunuz için hayati öneme sahip tiroid hormonlarını (t3, t4, kalsitonin) sentezlemek ile görevli.

Bu görevi çeşitli nedenlerle bazen yerine getiremeyen tiroid dokusu hastalık olarak karşımıza çıkabiliyor. Bu durumda ya hipertiroidizim (normalden fazla tiroid hormonu salınımı) gerçekleşir yada hipotiroidizm (normalden az tiroid hormonu salınımı) yaşanır.

Bu yazımda hipotiroidi odaklı konuşacağız zira hipotiroidinin yan etkilerinden bir taneside -yazının ilerleyen kısımlarında bu konuya ayrıntılı değineceğim- kısa zamanda aşırı kilo alımı.

Hipotiroidi nedir? Nasıl olur?

Hipotiroidi daha öncede açıkladığım gibi tiroid hormonlarının az salınma durumu. Burada sadece tiroid bezinin az çalışmasından bahsetmek yanlış çünkü bazı hastalıklar tiroid bezinin dokusunu hasarlıyor. Hasar söz konusu ise az üretim değil, üretimin imkansızlığı ortaya çıkıyor.

Bu yazıyı daha çok kadınların okuyacağını biliyorum çünkü kadınlar tiroid hastalıklarına erkeklerden daha çok yakalanıyor.

Ciddiyeti anlamanız için şöyle bir sayı paylaşayım, otoimmün tiroid hastalıklarına kadınlar erkeklerden 5 kat daha fazla yakalanır.

Aslında hipotiroidizm birçok sebebe bağlı olabilir. Bu sebeplerden en sık görülenlerini,

  • Otoimmün (vücudun kendi hücrelerine saldırması sonucu dokunun işlevini kaybetmesi durumu. Hipotiroidi vakalarının %50’sini oluşturur. Örnek olarak hashimoto tiroidi.),
  • İyot eksikliği (ülkemizde sık görülen bir durum. Tiroid hormonları iyot minerali ile üretilmekte. Uzun süreli kısıtlı iyot alımı tiroid hormonlarının yetmezliği ile sonuçlanır),
  • Genetik (bazı tip tiroid hastalıklarının riski aile genetiği ile ilişkilidir.),

olarak sıralayabilirim. Bunun yanında tam hipotiroidi olmasa da hormon düzeylerini düşüren stres, kötü yaşam koşulları, hareketsizlik listeye eklenebilir.

Tiroid hastalıkları çok geniş bir alan. Karışık özellikler ve hastalık isimleri ile sizi boğmaya niyetli değilim. Bu sebeple hastalık boyutunda ayrıntıya girmeyeceğim.

Hipotiroidizm belirtileri

Kilo veremeyen ve öncesinde hızla kilo almış bireylerde -özellikle kadın cinsiyette ise- aklımıza tiroid bozuklukları gelmekte. Aşağıda sıralayacağım belirtiler tabi ki net sizi net sonuca ulaştırmayacak. Sadece şüphelenmeniz için birer uyarı olarak kabul edilmeli.

  • Yorgunluk,
  • Ani gelişen mutsuzluk, anksiyete,
  • Hızlı kilo alma,
  • Saç kaybı,
  • Kadınlarda regl düzeninde değişimler, erkeklerde libido kaybı,
  • Sebat eden kabızlık
  • Sürekli üşüme hissi,
  • Kuru, kabuklanmış cilt,

sizi hipotiroidi konusunda uyarmalı.

Eğer bu belirtilerden biri veya birkaçı varsa, basit bir kan testi ile tiroid hormonlarınızı gözden geçirebilirsiniz.

'Solda karakteristik hipotiroidi hastasını, sağda ise tedavi sonrası hastanın durumunu görüyorsunuz.'

Hipotiroidi ve kilo verme

Hipotiroidi hastaları tanı ile beraber tedaviye alınıp -eğer gerekiyorsa- hormon kullanmaya başlar. Tanı ve tedavi sürecinde çoğu zaman hastalar aşırı kilo alır ve tedavi bitişinde kendilerine güvensiz, mutsuz bireyler haline gelir. Bazen tedavi olmasına rağmen kişiler kilo vermekte zorlanır ve durum daha da kötüleşir.

Yeri gelmişken tiroid hormonu eksikliğinin neden kilo alımına neden olduğundan bahsedeyim. Tiroid hormonları bazal metabolizma hızınızı belirler. Yani vücudunuzun ne kadar enerji harcayacağını büyük oranda tiroid hormonları belirler.

Bunun yanında tiroid hormonları yağ asitlerinin parçalanmasından, glukoz metabolizmasından ve açlık hissinden sorumludur.

Farkındasınız değil mi? Yukarıda bahsettiğim özellikler kişilerin kilo alma ve verme sürecinde manipüle ettiğimiz temel bileşenler.

Sonuç olarak eksik olan tiroid hormonları metabolizmanızın yavaşlamasına, aynı zamanda yağ asitlerinin yıkımının yavaşlamasına, iştahın açılmasına ve vücudunun ödemlenmesine neden olur. Bu etkiler birleştiğinde inanılmaz bir hız ile kilo alımı gerçekleşir.

Çevrenizde birkaç ay içinde onlarca kilo alan bir kadının hayatına tanık olduysanız muhtemelen hipotiroidin ne kadar berbat bir şey olduğunu biliyorsunuz demektir.

İşte hedef noktamız bu bireyler. İçinizden “evet, ben!” diyorsanız yazının buradan sonraki kısmı sizin için oldukça önemli. Zira kilo kontrolünü nasıl sağlayacağınızı ve hayatınızın bu noktadan sonra nasıl şekillendireceğinizi anlatacağım.

Hipotiroidi ve diyet

Öncelikle hipotiroidi tedavisi alan bireyler ile ilgili konuşmak istiyorum. Laboratuvar testlerinde tiroid hormonlarının aralıkları oldukça geniş. Bu aralıklar her birey için optimal düzeyi göstermiyor olabilir. Zira tedaviye rağmen mutsuz hisseden, kilo veremeyen birçok hasta tanıdım.

Bu durum ne hekimin, ne de hastanın suçu. Doz ayarlamasındaki yetersizlik tamamen kılavuzların şuan gösterdiği değerlerin hassas olmaması ile alakalı.

Burada hipotiroidili bireylerin diyetinde dikkat etmesi gereken birkaç basi ama önemli nokta var. Mantık olarak tiroid hormonun etkilediği bu noktaları elden geldiğince kontrol altına almaya çalışıyoruz.

Kalori alımı**:** Hipotiroidi yaşayan hastalarının bazal metabolizma hızının azaldığından bahsetmiştik. Bu sebeple az kalori almak diyetin en önemli kısmı. Zira metabolik hastalığa sahip bireylerde önceliğimiz makroları değiştirmek oluyor.

Burada kalori alımını azaltmak aslında iştah ile beraber bireyin beslenme alışkanlıkları ile alakalı. Çünkü önceden akşam yemeğinde bir tabak dolusu yemek yiyen biri bir hastalık geçirdikten sonra artık ihtiyacının bir kase yemek olduğunu kabul etmek istemiyor.

Bu sebeple aslında kalori alımını azaltmanın hem psikolojik hemde fizyolojik boyutu incelenmeli.

Açlığı kontrol altına almak: Tiroid hormonun açlık hissi ile ilgili yakından ilişkili olduğunu biliyorsunuz. Bu sebeple açlığı kontrol etmek oldukça önemli. Burada özellikle insülin direnci olan bireyler hipotiroidi varlığında beslenme düzenlerini kontrol altına almakta daha fazla zorluk yaşayabiliyor.

Hipotiroidi yaşayan hastalarda tedavinin yanında açlık kontrolü ve kalori alımının azaltımı için en güzel beslenme tarzlarından biri intermittent fasting (aralıklı oruç). Zira uzun açlık periyoları, kısa beslenme aralıkları hem kalori alımını azaltmada hemde açlık kontrolünde oldukça güvenli ve etkili.

Bazı kaynaklar intermittent fasting beslenme tarzının tiroid hormonlarını azalttığını konuşsa da şuan kanıtlanmış bir husus yok.

Ayrıca otoimmün kökenli haşimato ve graves gibi tiroid hastalıkları gluten ve süt ürünleri ile ilişkili olabilir.

Dolayısıyla tiroid problemi olan bireylerin mutlaka ve mutlaka glutensiz beslenmesini tavsiye ediyorum. Ayrıntılı bilgi için tiroid hastalıkları ve glutensiz diyet adlı yazımı inceleyebilirsiniz.

Hipotiroidi ve yaşam tarzı

Hipotiroidiye sahip bireyler beslenme tarzı ile beraber kilo vermek için iyi bir yaşam tarzına sahip olmak zorunda. Zira tek başına beslenme bu tip zor kilo kontrolü sağlanan bireylerde zayıflamak için yeterli değil.

Egzersiz ile başlayalım.

Hipotiroidinin önemli bulgularından bazılarını yazımın başında uyuşukluk, üşüme hissi olarak sıraladım. Bu bulgular aslında enerji metabolizması ile alakalı. Azalan enerji üretimi, beraberinde bu tip sonuçlar doğuruyor.

Bu sebeple hipotiroidi yaşayan bireylerin ağır sporlar ile tedavisiz içli dışlı olması zor. Hatta tedavi sonrasında adapte olmaları belli bir süre alıyor. Zira enerji üretim metabolizması tam olarak aktif değil.

Yapılacak egzersizleri seçerken bireylerin yüksek efor kapasitesine sahip olmadığını belirtmek bu sebeple önemli. Aslında her zaman egzersiz sonrası kalori yakımı etkisi sebebiyle yüksek yoğunluklu interval egzersizler tercih edilirken, hipotiroidili bireylerde düşük tempolu aerobik kardiyovasküler egzersizler tercih edilmeli.

Kardiyo ile ilgili kardiyo rehberi: nedir? adlı güzel bir rehberim var. Ayrıntılı bilgi için incelemenizi öneririm.

Birey egzersize adapte olduktan sonra yüksek yoğunluklu egzersizlere geçmek daha mantıklı olacaktır.

Ayrıca tiroid hormonu kas kütlesinin gelişimi ile doğrudan alakalı. Bu nedenle kas kütlesini arttırmaya çalışan hipotiroidili bireylerin sabırlı olması ve normalden daha temkinli çalışması oldukça önemli.

Hipotiroidili hastaların yaşam tarzı düzenlemesi sadece egzersiz ile bitmiyor. Zira hipotiroidi bulgularını kötüleştiren birçok davranış var. Bu davranışlardan sakınmanız daha mutlu ve sağlıklı yaşamanızı sağlayacaktır.

Bunlardan en önemlileri,

  • Yoğun alkol alımı,
  • Aşırı uyumak/uykusuz kalmak,
  • Stresli bir yaşam edinmek,

olarak sıralanabilir.

Bu hususların hepsi hipotiroidili bireylerde zaten kolay görülen depresyonu tetikleyecek, hemde salgılanan aşırı kortizol ile vücudun doğal tiroid hormonu salınımı -eğer varsa- baskılayacak ve bulguları kötüleştirecektir.

Sonuç olarak,

  • Hipotiroidi birçok sebebe bağlı olabilir.
  • Sebepten bağımsız olarak hızlı kilo almanıza neden olabilir.
  • Tedavi sonrası kilo vermekte zorluk yaşayabilirsiniz.
  • Doğru diyet ve yaşam tarzı ile kilo vermeyi kolaylaştırabilirsiniz.