Yaşam şartları, sağlık problemleri, beklentiler, özel günler ve birçok diğer faktör.. Hepsi ideal kilonuza kavuşmanız için hayatınızın her anında sizi zorluyor.

Bu durumda yaşadığınız gerilim ise anlık kararlara ve ani değişim ihtiyacı hissetmenize sebep oluyor. Ardından anlık değişim hayalleri ile birçok insan şok diyetlerin kapısına dayanıyor.

Bu yazıda şok diyet nedir? sorusundan şok diyetlerin zararlarına, güvenli kilo verme sınırlarından, şok diyet psikolojisine kadar birçok konuyu ele alacağız.

Sizde ani kilo verme ihtiyacı hissediyor ve şok diyet uygulamayı düşünüyorsanız durun ve bu yazıyı okumadan diyete başlamayın.

Şok diyet nedir?

Şok diyet kavramı son yıllarda sözlüğümüze dahil olan ve ani kilo vermek amacı ile kullanılan diyet programlarını niteleyen bir tanımlama.

Genel olarak aşırı kalori kısıtlamasına dayanan ve ticari kaygılar gözetilerek oluşturulan bu diyetler belli bir konsepte sahip.

Bu konsepti tanımak ve ondan uzak durmanızı sağlamak için genel olarak şok diyetleri tanıyabileceğiniz birkaç ipucu vereceğim.

  • Genel olarak çarpıcı bir isme sahiptirler. İsveç diyeti, hostes diyeti, su diyeti, 10 günde 5 kilo diyeti gibi.

Bu tür isimler bana her zaman “eğer diyetinizin bir ismi varsa muhtemelen yanlış yapıyorsunuz” sözünü hatırlatır. Bu sözü diyetleri değerlendirirken aklınızda bulundurmanızda fayda var.

  • Çarpıcı vaatlerde bulunurlar.
  • Kısa süreli diyetlerdir. Yaşam tarzı oluşturmayı amaçlamazlar.

Kilo verme sürecinde öncelikli hedefinizin yaşam tarzı oluşturmak olduğunu unutmayın. Bu sizin doğru kiloda ve sağlıklı kalmanız için mutlaka edinmeniz gereken bir özellik.

  • Düşük kalorili (600 ile 800 kalori arası) diyetlerdir. Neredeyse hiçbir şey yemenize izin vermezler.
  • Vücudunuzdaki sıvıyı atmak ve hızlı kilo verme etkisi yaratmak için yoğun tuz kısıtlaması ve diüretik (sıvı atıcı) besinleri kullanırlar.

Şok diyetleri artık yüksek doğruluk oranı ile tanıyabilirsiniz. Peki neden şok diyetleri önermiyorum? Okumaya devam edin. Zararsız diye atfedilen şok diyetlerin zararlarına inanamayacaksınız.

Şok diyetlerin zararları

Şok diyet yapmaya karar verdiyseniz son viraj. İşte şok diyetlerin zararları:

Şok diyetler malnutrisyona (eksik beslenme) yol açar.

Şok diyetler sırasında o kadar az kalori alırsınız ki vücudunuz için gerekli yaşamsal maddeleri alamazsınız. Bu genelde 800 kalori altında gerçekleşmesine rağmen uzun süreli 1000 kalori altı diyetlerde de gerçekleşme şansı bulunmaktadır.

Şok diyetlerde en sık B12 vitamini eksikliği görülmektedir.

Bağışıklık sisteminiz zayıflar.

Bu durum hem yukarıda belirttiğim besin maddelerinin yetersiz alımı hemde salınan kortizol hormonu ile gerçekleşir. Bağışıklık sisteminizin baskılanması ile hastalıklara açık hale gelebilir ve inatçı enfeksiyonlara hedef olabilirsiniz.

Diyet süresince tetikte olmalı ve vücudunuzu gözlemlemelisiniz. Eğer sık sık hastalanıyorsanız durup düşünmeli ve diyetinizi gözden geçirmelisiniz.

Kemik yoğunluğunuz azalır.

Alınan eksik besinler ile beraber kalsiyum, fosfor dengesinin bozulması ve uzun vadede salınan kortizol hormonunun kemik yapımının sekteye uğramasına bağlı olarak kemik yoğunluğu azalır. Bu ani olarak sizi etkilemese dahi yaşlılık döneminde ani kırıklar, kifoz (kamburluk) gibi tatsız rahatsızlıklar ile karşılaşmanıza sebep olabilir.

Organ hasarı oluşabilir.

Beyin, böbrekler, karaciğer gibi önemli ve yoğun enerji tüketen organlar düzenli karbonhidrat alımına ihtiyaç duyarlar. Kısa süreli olsa dahi kalori alımının yoğun olarak kısıtlanması bu organların geri dönüşümsüz olarak zarar görmesine sebep olabilir.

Pratikte şok diyetler sonrası artan rahatsızlıklardan bazıları inme, kalp krizi ve böbrek yetmezliğidir.

Safra taşı problemi yaşayabilirsiniz.

Besin alımı ve düzeninin kökten değişimi ile beraber buna uyum sağlamakta zorlanan safra kesesinde kolesterol ve diğer bileşenler yoğunlaşabilir ve safra taşı, çamuru oluşabilir. Bu ileride safra yollarının tıkanması ve kullanılamaz hale gelmesi ile sonuçlanabilir.

Metabolizmanız yavaşlayabilir.

Ani kalori alımı düşüşleri vücudunuzda meydana getirdiği stres ortamı ile beraber metabolizmanızın yavaşlamasına sebep olabilir. (Bu hususta leptin oldukça önemli bir hormondur.) Ayrıca yavaşlama ile beraber vücudunuz yağ depolarını korumak için kas kütlenizi yakıt olarak kullanabilir.

Şok diyet sonrası meydana gelen zayıflamış ama yağlı bir vücudu kim ister ki?

Duygu durumu bozukluğu yaşayabilirsiniz.

Şok diyetleri uygularken sürekli yaşadığınız açlık hissi duygu durumunuzun bozulmasına sebep olabilir. Ayrıca sürekli düşük kalorili beslenmenin depresyona yol açtığı araştırmalar ile sabit.

Ne kadar kilo vermeliyim?

Aklınıza şok diyetlerin zararları ile beraber ayda en fazla kaç kilo verebilirim sorusu geliyor olabilir. Bu önemli bir konu olmasına rağmen cevabı oldukça basit.

Kilonuzu korumanız için gereken günlük ihtiyaç duyduğunuz kalori miktarını 500 ile 1000 kalori azaltmalı ve ayda 2 ile 4 kilo vermeniz önerilmekte.

Ayrıca dünya sağlık örgütünün sağlıklı yaşam ve kilo kontrolü rehberi de bu rakamları onaylamakta.

Kilo vermek istiyor ve bir yerden başlamak istiyorsanız kilo vermek için yapabileceğiniz 13 şey adlı yazımı okuyarak iyi bir başlangıç yapabilirsiniz.

Son olarak

Kilo verme isteğinizi kullanarak üzerinizden fayda sağlayan kişi, kurum ve internet sitelerine kanmayın. Sağlığınız her şeyden önemlidir ve bedeniniz sizin tek kıyafetiniz. Ona iyi bakın!