Bağırsak florası sadece doğru şekilde çalıştığında size fayda sağlar. Bu potansiyeli baltalayan ve sık rastlanan en önemli durum ise SIBO (Small İntestine Bacterial Overgrowth) yani ince bağırsakta aşırı bakteriyel üreme.

Durumdan haberdar olmayan birçok kişi görüyorum ve bu konuda hazırlıklı olmanız gerekiyor. Çünkü toplumun hatırı sayılır bir kısmı SIBO‘dan muzdarip ve durumun farkında değil.

Ayrıca yazının ilerleyen kısımlarında göreceğiniz gibi Sibo durumu birçok farklı hastalık ve problem ile bağlantılı. Yani tam bir düşman ile karşı karşıyayız.

Bu yazıda SIBO nedir? sorusunu cevaplayacak ve SIBO’nun belirti, neden, tedavi üçlemesine göz atacağız.

Hazırsanız başlıyoruz!

SIBO nedir?

İnce bağırsaklarınız vücudunuzun sınır kapısıdır. Çünkü tüm besinlerin emilimi ve toksik maddelerin ayrışması burada sağlanır. Dolayısıyla burada çıkan bir problem vücudunuzun işgal edilmesi anlamına geliyor.

İşte bu noktada hastalık tanımına girebiliriz. İnce bağırsaklarınız normalde kalın bağırsaklarınıza göre çok daha az bakteri (100.000 kat) içerir. Bu durum onun dengesini sağlaması ve besin geçişini sağlaması için oldukça önemli bir faktördür.

SIBO’da ise ince bağırsaklarınızdaki bakteri düzeni bozulur ve mevcut bakteri grupları aşırı çoğalır. Bu durum size birkaç yönden zarar verebilir.

Bunlardan en önemlisi bakterilerin sindirilmiş ve emilmeye hazır besinleri kullanarak sizi aç bırakmasıdır. Ayrıca bu kadar fazla bakteri bağışıklık sistemini ciddi şekilde uyararak ve leaky gut sendromu yaparak bağırsak duvarınıza zarar verir.

Dolayısıyla bağırsaklarınızı işgal eden bakteriler yavaş yavaş bedeninizi tüketmeye başlar.

SIBO’un belirtileri

Korkmanıza hiç gerek yok. Bu yazıda sırayla SIBO hakkında gereken her şeyi öğrenecek ve çözüm önerileri alacaksınız. Dolayısıyla belirtileri incelemeye başlamakta fayda var.

Ama öncesinde belirtmek istiyorum ki bahsettiğim belirtiler SIBO’dan farklı olarak birçok farklı durumda da karşınıza çıkabilir. Yani hemen karar vermeyin.

SIBO’un belirtileri sizin için aşağıda sıraladım.

  • Şişkinlik ve gaz. Bakterilerin sayısının artışı onların daha fazla metabolik reaksiyon oluşturması demek. Bu reaksiyonlar sonucunda bağırsaklarınızda normalden çok daha fazla gaz oluşur ve bu durum şişkinliğe sebep olur.
  • Karın ağrısı ve ishal. Gelişen şişkinlik bağırsaklarınızı gererek karın ağrısı oluşturabilir. Buradaki ağrı tek bir noktada toplanmaz ve dışkılama hissi gibi duyulabilir. Ayrıca bakterilerin fazla mayalanma yapması ishal durumu oluşturur. (Nadir olsa da SIBO hastalarında kabızlık problemi görülebilir)
  • Yorgunluk. Aşırı bakteri çoğalımının vitamin eksikliği oluşturabileceğin bahsetmiştim. Eksik vitaminlerin en sık bulgusu halsizlik ve kronik yorgunluk olarak ortaya çıkar. (Özel olarak fibromiyalji problemi yaşayan kişilerde de SIBO’dan şüphelenilmelidir)

SIBO’da en sık görülen vitamin eksikliklerinden biri de B12’dir (1). Özellikle ağızdan B12 takviyesi alan ve kan B12 düzeyleri artmayan kişilerde bu durumdan şüphelenilmelidir.

  • Kaşıntı, kızarıklık. Otoimmün problemlerin birçok farklı bulgusu var. Bunlardan en rahat tespit edebilecekleriniz ise deri üzerindeki problemler. Özellikle kaşıntı, yüz bölgesinde kızarıklık ve döküntü görülebilir.
  • Kilo kaybı. İstenmeyen kilo kaybı veya kilo alamama problemi sadece tiroid ve malignitelerde görülmez. SIBO problemi de besin emilimini engellediği için ciddi şekilde kilo alamama ve kayıp oluşturur.
  • Besin intoleransı. Birçok insan besin hassasiyetine sahip. Buradaki problem ani oluşan besin hassasiyetleri. Çünkü ani başlayan besin intoleransı sindirim sisteminde ciddi bir bakteriyel bozukluğa işaret edebilir.

SIBO (ince bağırsakta aşırı bakteri çoğalması) probleminin artık nasıl ortaya çıktığını biliyorsunuz. Peki neden? Gelin sebepleri inceleyelim.

SIBO’nun nedenleri

SIBO için birçok farklı risk faktörü ve neden var. Bunları sizinle paylaşmak istiyorum. Çünkü belirtiler ile risk faktörlerini birleştirmek tanı koyma sürecinde çok önemlidir.

Eğer risk faktörü yokken belirtileri gösteriyorsanız sadece SIBO’yu düşünmek anlamsız. Tersi durumlarda ise tanıya ciddi şekilde yaklaşırız.

SIBO’nun nedenlerini aşağıda sıraladım (2).

  • Mide ve bağırsak cerrahisi bağırsak geçişini ve yapısını değiştirdiği için doğal florayı bozar ve çoğalmaya olanak tanır.
  • Çölyak hastalığı. Bağırsak duvarının ve yanıtın bozulması bakterilerin kontrolü ele geçirmesine ve aşırı çoğalmasına neden olabilir.
  • Crohn hastalığı. İltihabi özelliğe sahip Crohn hastalığı bağırsak üzerindeki geçişi ve birçok faktörü değiştirerek aşırı çoğalmaya neden olur.
  • Diyabet (tip 1 veya 2). Birçok araştırma kontrolsüz kan şekerinin bağırsak florası üzerindeki olumsuz etkilerini doğruluyor. Bu bağlamda tüm diyabetik bireyler SIBO açısından değerlendirilmelidir.
  • Mide asit azlığı. Mide asidi bağırsak bakterileri için kontrol edici bir faktördür. Asitliğin azalması üremeyi arttırır.
  • Siroz, böbrek yetmezliği, pankreatit. Sıraladığım üç problem de vücudun birçok işlevini yerine getirememesine neden olur. Bu durum uzun vadede bakterilerin aşırı çoğalmasına neden olabilir.
  • Az beslenme. Yeterli ve düzenli beslenme bağırsak üzerindeki bakterilerin doğru şekilde beslenmesini ve kontrol altında tutulmasını sağlar. Beslenmenin bozulması bakterilerin formasyonunu değiştirir ve aşırı bölünmeye neden olur.
  • Sık antibiyotik kullanımı. Antibiyotikler bağırsak bakterilerinin birçoğuna zarar verir. Bu durum zararlı ve antibiyotiğe dirençli bakterilerin bağırsak üzerinde aşırı çoğalmasına ve ilerlemesine sebep olur.
  • Mide ilaçları (PPI, antiasid, H2RA). Mide ilaçlarının kullanımı asit gücünü azaltır. Bu durum mide asit azlığına benzer bir mekanizma ile SIBO’ya neden olur.

Ayrıca aşırı alkol tüketimi ve doğum kontrol haplarının SIBO nedeni olabileceği konuşuluyor.

Çünkü alkol bağırsaktaki faydalı bakterileri azaltma, doğum kontrol hapları ise hormonal düzeni değiştirerek bağırsak bakterilerini lokal olarak uyarma özelliğine sahip (3).

SIBO tanısı: Nasıl tanı koyabiliriz?

SIBO ile ilgili iki ana tanı yöntemi var.

Bu yöntemlerin ilki nefes testi. Testte iki farklı protokol var. İlki bağırsaklarda sindirilemeyen ama bakterilerin parçalayabileceği laktuloz vermek; diğer protokol ise glikoz vermektir. Her iki testte de nefeste görülen hidrojen ve metan gazlarının düzeylerine bakarak bakterilerin çoğalması tespit edilebilir.

Testlerin dezavantajı ise yanlış pozitif veya negatif sonuç vermesidir. Yine de en rahat ve hızlı yapılacak test tipi bu (4).

Bir diğer seçenek ise endoskopi yolu ile örnek alınmasıdır. Bu yol ciddi bir tıbbi müdahale olduğu için klinikte sürekli olarak tercih edilmez.

Ayrıca ülkemizde bulunmayan dışkı analiz tetkikleri ile bakteri analizi yapılabilir. Bu dolaylı bir test ve net bir sonuç vermiyor.

Ama yol göstermesi açısından uygun görüldüğü zaman istenmelidir.

Peki ne yapacağız?

Direkt olarak tanı koymak zor. Ama buna çoğu zaman ihtiyacımız yok. Çünkü klinik çok tipik ve SIBO tedavisi için sadece olumlu yaşam tarzı ve beslenme tavsiyeleri veriyoruz.

Dolayısıyla tedavinin herhangi bir yan etkisi yok ve şüphelenilen hastalarda konu ile ilgili deneyimli bir hekim tarafından uygulanabilir.

SIBO tedavisi ve diyeti

SIBO kronik bir hastalık. Dolayısıyla tedavi bir anda ve hızlı bir şekilde gerçekleşmiyor.

Ayrıca klasik tıp ve doğal yaklaşımlar farklı. Klasik tıp metodu antibiyotiklere dayalı. Bağırsaklar için lokal etkili bazı antibiyoterapi ajanları ile aşırı çoğalmayı baskılama esasına dayanıyor.

Ama ne yazık ki bu tip tedavilerin çoğunda kısa süre sonra SIBO durumu tekrarlıyor (5). Çünkü klasik tıp sebepler değil sonuçlar ile hareket etmekte.

Benim tavsiye ettiğim yol ise daha çok sebepleri ortadan kaldırmak ve doğal şekilde tedaviyi planlamak şeklinde. Bunu yapmak için yapılması gereken şey ise hastayı incelemek.

Dolayısıyla size buradan yapılması gereken her şeyden bahsedemiyorum. Çünkü size özel olması gerekiyor. Bunun yerine genel esasları uygulamanızı isteyeceğim.

SIBO tedavisi ve diyetindeki genel esaslar şöyle.

Doğal antibiyotik bitkiler

Öncelikle aşırı çoğalmayı azaltmanız gerekiyor. Bunun için antibiyotik yerine doğal seçenekleri tercih edebilirsiniz. Ayrıca araştırmalar gösteriyor ki bitkisel destekler SIBO tedavisinde klasik tıbbın kullandığı antibiyotikler kadar (rifaksimin) etkili olabiliyor (6).

Benim tavsiye ettiğim bitkiler ise,

kullanılabilir. Dozajlama hekim tarafından yapılmalı.

SIBO diyeti

Yedikleriniz direkt olarak bağırsak bakterileri ile temas eder. Dolayısıyla onları beslememelisiniz. Bunun için uygulamanız gereken bazı şeyler var.

  • Besinleri çok çiğneyin. Bu durum yiyeceklerin ince bağırsağın sonuna gelmeden emilmesini sağlar. Dolayısıyla ince bağırsağın gerisindeki bakteriler yeterli besin alamaz ve sayıları azalır.

Besinlerin sindirimini arttırmanın ve bakterileri aç bırakmanın bir yolu da tam sindirilmiş besin takviyeleri ile birkaç hafta beslenmek. Bunun için ülkemizde ne yazık ki bir marka yok.

Dolayısıyla uzman kontrolünde supplementler kullanılabilir. Protein yerine aminoasitler, karbonhidratlar yerine dekstroz ve yağlar için MCT yağ asitleri diyete eklenmeli.

  • Öğünlerin boyutunu azaltın. Aynı çok çiğnemek gibi öğünlerin miktarını azaltmak bağırsak üzerinde daha az besin öğesi oluşmasına ve hızlıca emilmesine yardım eder. Bu durum bakterilerin “aç kalmasına” neden olur.
  • Mide asidini arttırın. Mide asidi azlığı besinlerin iyi sindirilememesine ve bağırsak üzerinde bakteriler için çok fazla besin öğesi tutulmasına neden olur. Sindirimi iyileştirmek için ilk adım ise mide asidini arttırmak olacak. Bunun için en iyi takviye ise organik elma sirkesi olacak.

Diğer öneriler

SIBO tedavisi için başka önerilerim de var.

  • Prokinetik ilaçları hekim kontrolünde tercih edebilirsiniz. Bu ilaçlar besinlerin bağırsaktan geçişini hızlandırarak bakterilerin kontrol altında tutulmasını sağlar.
  • Düşük karbonhidratlı ve düşük FODMAP içeren bir beslenme yaparak bakterilerin çoğalmasını azaltabilirsiniz.
  • Mide ilaçlarını (PPI, antiasid, H2RA) hekim kontrolünde bırakarak mide asidini arttırabilirsiniz.

Ayrıca SIBO’ya neden olan diğer tüm faktörleri tedavi etmek çok önemli. Bu durum kişiye özel olacağı için hekim tarafından planlanmalı.

Artık SIBO yani ince bağırsak aşırı bakteri çoğalması durumu hakkında birçok ayrıntıyı biliyorsunuz. Peki sizin düşünceleriniz ne? Benimle paylaşmayı unutmayın.