Biliyorsunuz, karbonhidrat içeren besinleri her zaman tehlikeli buluyorum. Bu konuda çok net olmama rağmen besinler içerisinde bu kurala uymayan birkaç seçenek var.

Seçeneklerden biri de bal!

Bu konuda çok fazla soru alıyorum ve balın faydaları ve zararlarını merak etmeniz gayet doğal. Bu yazıda bal hakkında merak ettiğiniz soruları cevaplayacak, balın faydaları ve zararları hakkında bilgi vereceğim.

Hazırsanız başlıyoruz!

Bal nasıl üretilir?

Sizi bal arılarının hayatında kısa bir gezintiye çıkartmak istiyorum.

Gün doğuşu ile bal arılarının mesaisi başlar. Kovanlarından çıkan arılar çiçek aramaya başlarlar. Tam olarak aradıkları şey ise çiçek üzerinde bulunan nektarlardır.

Bu nektarlar tatlı bir yapıya sahip olmakla beraber bal ile yakından uzaktan ilişkisi yoktur. Arılar çiçek bulduktan sonra, hedefin üzerine konarlar ve ağızlarında bulunan hortum aracılığı ile nektarı mideye indirirler.

Tek çiçekten alınan nektar tabi ki yeterli değildir. Bu sebeple birçok çiçek dolaşılır ve arının midesi nektar ile dolar. Bu arada mideye indirilen nektarın bir miktarı kullanılır, kalanı sindirilir ve kovana döndüklerinde “kusularak” görevli arıya aktarılır. Bu arı da nektarı çiğner, midesine indirir ve midesindeki enzimler sayesinde işler.

Uzun işleme sürecinin ardından baldan daha az yoğun -ama bala benzeyen- bir sıvı peteklere aktarılır. Aktarıldıktan sonra depolanan balımsı sıvı içerisindeki su buharlaşarak daha da yoğun bir form yani “bal” oluşur.

Tabi ki benim birkaç paragraflık yazım arıların emeği ile karşılaştırılamaz. Çünkü arılar bir kilo bal için yaklaşık 3 milyon çiçek dolaşır.

Peki arıların bu değerli ürününün içinde ne var?

Bal: Besin değeri ve kalorisi

Balı tanıdınız. Ama hala tam olarak içinde ne olduğunu bilmiyorsunuz. Açıklamama izin verin.

Standart bir balın bir çay kaşığı ölçüsünde (21 gram) yaklaşık 60 kalori bulunur. Balın ağırlığının,

  • %38.5’u fruktoz (meyve şekeri),
  • %31’i glikoz (sofra şekeri),
  • %12.9’u diğer şeker çeşitleri (maltoz, trisakkaritler ve benzeri),
  • %17.1’i su
  • %0.5’i vitamin, mineral ve antioksidan,

içerir (1).

Gördüğünüz gibi balın %82’sinden fazlası şeker. Dolayısıyla kalori yükü açısından doğru değerlendirilmesi gereken bir besin.

Ama bu konuya yazının ilerleyen bölümlerinde ayrıntılı bir şekilde değineceğim. Dolayısıyla aklınızın bir kenarına yazdığınız bilgileri unutmayın ve devam edelim.

Balın faydaları

Balın ne kadar büyük bir gelir kaynağı olduğunu son zamanlarda ekranlarda izlediğiniz “komik reklam” çalışmaları ile görüyorsunuz.

Dolayısıyla balın faydaları ile ilgili çok fazla çarpıcı iddia var ve ne yazık ki hepsi doğru değil. Sizler için balın gerçek faydalarını aşağıda sıraladım.

Antioksidan içerir ve tansiyonu düşürür

Bal çiçeklerden alınan nektarlar ile üretilir. Çiçeklerde bulunan nektar ise çok özeldir.

Çünkü değerli birçok mineral, vitamin, organik asit ve flavinoid içerir. Bu içerik balın antioksidan seviyesini ciddi miktarda arttırır. Hatta bal içerisindeki antioksidanlar o kadar güçlüdür ki yapılan araştırmalar insanlarda bal tüketimi sonrası kan antioksidan düzeylerini yükselmiş olarak bulmuştur (2).

Kan antioksidan düzeyinin artışı ise, hücrelerinize zarar veren, yaşlanmanızı sebep olan, kanser riskini arttıran, kalp damar hastalığına sebep olan serbest oksijen radikallerinin azalması ve hastalıklardan korunmanız demek.

Ayrıca bal üzerinde bulunan antioksidanların eşsiz bir özelliği daha var. Yapılan araştırmalar bal tüketiminin tansiyonu düşürdüğünü gösteriyor (3).

Sonuç olarak bal birçok hastalığın önlenmesine, tansiyon hastalarında ortalama tansiyonun düşmesine yardım eder.

Kolesterolü düşürür

Kalp damar hastalığı riski açısından kolesterol değerleriniz oldukça önemlidir. Çünkü kolesterol dengesizlikleri damar duvarında küçük tıkaçlar oluşmasına sebep olur.

Uzun vadede oluşan tıkaçlar yırtılıp damarınızı tıkayabilir ve sonucunda felç, kalp krizi gibi durumlar ile karşılaşabilirsiniz.

Dolayısıyla sağlıklı bir yaşam istiyorsanız kolesterol değerlerinize dikkat etmelisiniz.

Yapılan araştırmalar bal tüketiminin kötü kolesterol LDL düzeyini düşürdüğünü, iyi kolesterol HDL düzeyini yükselttiğini gösteriyor (4).

Ayrıca kan trigliserit (bir yağ çeşidi) düzeylerinin yükselişi de (aynı kolesterol değerlerinin bozulması gibi) sağlığınızı etkiler.

Yapılan araştırmalar diyetlerindeki şekeri çıkartıp yerine bal ekleyen kişilerin triglisterit düzeylerinde %20’ye varan düşüş gösteriyor (5).

Sonuç olarak bal, damar sağlığınızı korur ve kolesterol değerlerinizin normal seviyelere gelmesini sağlar. Burada anahtar nokta bal tüketimiyle beraber hayatınızdaki şekeri çıkartmak. Bir taşla iki kuş!

Yabancı organizmaları (bakterileri) öldürür

Dedemin kendi yaralarına, bal emdirdiği bir bezi sardığını çok iyi hatırlıyorum. Tıp fakültesi yıllarında bu davranışı “yanlış” bulsam da şimdi düşüncelerim için pişmanım.

Çünkü bal, antik dönemlerden beri yaraların üzerindeki bakteriyel enfeksiyonu engellemek için kullanılıyor.

Balın yabancı organizmaları etkisiz hale getirme etkisi onun çok az sıvı bulundurması ve içerisinde bulunan özel enzimler ile ilgili.

Yapılan araştırmalar balın, cerrahi operasyonlardan sonra kullanımının enfeksiyon riskini azalttığını; diyabet hastalarındaki ayak yaralarında enfeksiyonu önlediğini gösteriyor (6, 7).

Burada önemli bir uyarı yapmanın tam zamanı. Her bal yara yeri için etkili değildir. Çünkü her bal aynı çiçek kombinasyonu ile oluşturulmaz ve doğru bileşime sahip değildir.

Deniz aşırı ülkelerde yaralar için özel bal üretilmesine rağmen ülkemizde hala bu tip bir bal yok. Dolayısıyla her balı yaranıza sürüp etki beklememek gerekiyor.

Eğer kullanmak istiyorsanız işlenmemiş, doğal balları tedavi için kullanabilir veya kekik yağını deneyebilirsiniz.

Öksürüğü keser (Öksürük şuruplarından daha etkili olabilir)

Özellikle çocukluk çağında üst solunum yolu enfeksiyonlarını çok görüyoruz ve neredeyse tamamı ilaçsız bir şekilde atlatılabilir. Ama nedense aileler bu konuda yanlış hareket ediyorlar.

Çünkü çocuğu öksüren birçok anne çocuğunun öksürmemesi için öksürük şuruplarına hücum ediyor. Eğer çocuğunuzun öksürüğünü kesmek istiyorsanız bal birçok öksürük şurubundan daha etkilidir (8).

Buradaki en önemli nokta 1 yaşın altındaki çocuklara bal vermemek. Çünkü bal botilinium toksini içerebilir ve 1 yaşın altındaki çocuklar için bu toksin ölümcüldür.

Balın zararları

Balın faydalarını inceledim. Peki ya zararları?

Tabi ki bal doğru kullanılmadığında, iyi seçilmediğinde ciddi şekilde zarar oluşturabilir. Dolayısıyla burada birkaç tavsiyeye ihtiyacınız var.

Hemen sıralıyorum.

Çok fazla şeker içerir: Yazının başında gördüğünüz üzere balın neredeyse tamamı şeker ve bu şekerin büyük bir kısmı fruktoz.

Dolayısıyla bal insülin direnci olan, aşırı kilolu, diyabetik (tip-2) hiçbir hastama direkt olarak önermiyorum. Ama burada bazı püf noktalar var.

Beslenmenizde eğer şeker varsa ve bu şekerden vazgeçemiyorsanız yerine bal koyabilirsiniz.

Eğer şeker içeriğine rağmen “ben bal yemek istiyorum ve bunu kesinlikle yapacağım” diyorsanız günde bir çay kaşığı tüketebilirsiniz.

Çünkü balın faydalarından yararlanmak için bir çay kaşığı bal gayet yeterli.

Tükettiğiniz balın kalitesi: Çevrenize bakın. Her yer beton. Her yer!

Dolayısıyla arıların kaliteli bal üretmesi için ihtiyaç duyduğu çiçek kalitesi, çeşitliliği artık yok. Bu durum yaylalarda da geçerli. Yani artık kaliteli bal için bayağı emek harcamanız gerekiyor.

Kaldı ki bal üreticileri daha fazla ürün elde etmek için türlü yöntemlere başvuruyorlar. Dolayısıyla bal tüketimi için çok kaliteli bir bal üreticisi bulmanız gerekiyor. Aksi takdirde bal değil; kimyasallar ile zenginleştirilmiş sarı şeker suyu tüketirsiniz.

Allerji yapabilir: Polen allerjisini daha önce duydunuz mu? Çünkü kendisi çok can sıkıcı bir problem. Bal da arılar sebebiyle sürekli polenler ile temastadır ve bal çok fazla allerjen madde içerir.

Eğer allerjik bir bünyeniz varsa (özellikle de polen allerjiniz varsa) bal tüketmenizi tavsiye etmeyeceğim.

Ayrıca tek problem allerji değil. Çünkü çiçeğin tipine göre balın içeriği de değişir. Deli bal olarak ünlenen bir bal tipi bu konuya verilecek iyi bir örnek.

Karadeniz yöresinde belli bir alanda üretilen bu bal fazla tüketildiğinde aritmi (kalp ritminin bozulması), ani körlük gibi durumlar oluşturabilir.

Yani bal, çiçeğine göre bambaşka bir yapıya bürünebilir.

Balın faydaları ve zararları: Sonuç

Bal oldukça sağlıklı bir besin. Birçok farklı konuda size fayda sağlayabilir. Ama doğru şekilde ve koşulda kullanıldığında.

Eğer iyi bir bal üreticisi bulamadıysanız, masanıza gelen baldan emin değilseniz hiçbir zaman o balı kullanmayın. Çünkü alacağınız fayda, riske attığınız sağlığınızdan değerli değil.

Ama elinizde gerçekten iyi bir bal varsa, “her derde deva” demeden, günde bir, en fazla iki çay kaşığı bal tüketebilirsiniz. Fazlasının hiçbir anlamı yok, çünkü aldığınız şeker muazzam boyutlara ulaşıyor.

Peki sizin balın faydaları ve zararları hakkındaki fikriniz ne? Benimle paylaşmayı unutmayın!